24 Kasım 2020 Salı

Sabahlık

Akşam çöktü mü, yemek hazırlama telaşının içinde, iki arada bir derede porselen demlikte çay demlerim. Hani akşam yemeği yenir, mutfak toplanır, sarı bez yıkanıp lavabonun kenarına bırakılır ya... tam o vakit, ben pijamalarımı giyer, sırtıma sabahlığımı geçiririm. 

İşte o sabahlık annemdir. Annemin pembe sabahlığı ise benim çocukluğum. alçak dolgu topuklu deri terliklerinin koridoru adımlarken çıkardığı tıkırtıların tınısı bile kulağımda. 


Akşam yemeğinin üzerine içilecek çaya beş kala giyilen sabahlık, daha doğrusu o sabahlığın bende uyandırdığı his... çocukluğuna dönmek, yuvaya dönmek... 

bir daha asla dönemeyeceğin zamanların büyüsüne dönmek, sıcacık...


Bugün yaşadığımız her an da aslında bir daha dönemeyeceğimiz anılardan oluşuyor. Bazı bazı, durup o anı bir nefeste içime çekmek, dondurmak istiyorum, “acil durumlarda kırın” yazan küçük bir camekanın içine saklamak... Bugün tükettiğim bu tatlı anıların, bir gün yine ihtiyaç duyacağım endişesiyle turşusunu kursam... ne güzel olur.

15 yorum:

okuyanguzel dedi ki...

Keşke.. birde çok kalp.

Adsız dedi ki...

Ne güzel yazmışsın Yeliz. Ben de öyle düşünsem de senin gibi güzel ifade edemiyorum.
Pınar

yeliz dedi ki...

:)

yeliz dedi ki...

Benden de bol kalp üstü sevgi:)

yeliz dedi ki...

Kalplerimiz bir olsun

deeptone dedi ki...

hep yaz böle şeysileer :)

serpil dedi ki...

Eski günleri, annemi, babamı çok özlediğim bir günde sanki benim için yazmışsınız.

Gulcin dedi ki...

annemin sabahligini hatirladim yeliz. Cok ozledik degil mi?Hem o gunleri, hem izmiri hem onlari...

yeliz dedi ki...

:)

yeliz dedi ki...

Ben de sanırım çok özledim :(

yeliz dedi ki...

Özledim ya gülçinim gerçekten çok özledim:(

GeCe dedi ki...

Ben de boyle seyler dusunuyor ve hissediyorum. Bazen de acaba cocuklarim ilerde benim hangi huylarimi anacaklar diye hayal kuruyorum.

Adsız dedi ki...

annemin sabahlığını çıkarıp giycem...
burcu

yeliz dedi ki...

:)))

yeliz dedi ki...

Ay ben şimdiden kendi küçüklüğümmle karşılaştırıyorum :))