10 Haziran 2009 Çarşamba

son günler böyle...

kriz ortamında şirketteki durumlar kötü olmasına rağmen benim pozisyonumdaki gibi geleceğe yönelik çalışmalar yapıyorsanız işler hiç öyle kriz var oturuyoruz şeklinde olmuyor. Pazartesi günü İstanbul seyahati teğet geçti. İyi ki gitmemişim, gereksiz bir toplantı olmuş. Ama genel müdürün ricasıyla 2 saat geç çıktım, Arca stoktan içti yine sütleri. Bebişimi nasıl özlemişim, hem dipdibe haftasonunun ardından pazartesi hem de 2 saat mesai. Bi taraftan mıçarım oturayım evimde bi taraftan yok olmaz çalışmak lazım halleri. bu ikilem hiç bitmeyecek gibi. ama şimdilik iyi kıvırıyoruz, bunda arcanın uyumlu bir velet olmasının etkisi büyük.

arca ilk zamanlar gündüz uykuya direnmeleri, kolik krizleri vs ile zorlamıştı bizi. Pek öyle düzenli bir bebek değildi. Hatta Tracy Hogg un bebek karakterleri içinde hareketli bebek sınıfına giriyordu. Ayakları hiç durmuyor, eller kollar uykuda yüzüne çarpıp uyandırıyor, üstünü sürekli açıyor, uykuya zor dalıyor, kısacası beni acayip yoruyordu. Tek çekilebilir tarafı gereksiz ağlamıyordu, ağlıyorsa bulmaca çözer gibi sıkıntısını bulup çözmeye çalışıyorduk. Ama bize düzen gerekiyordu, çünkü ben çalışacaktım! Emdiği saat , uykusu düzenli olmalıydı, yani kitap bebeğe ihtiyacımız vardı. Üstelik ben Tracy nin "bebekler düzen sever" görüşüne sonuna kadar katılıyorum. Bebek kendini güvende hissetmek için bir sonraki adımı bilmek ister. Daha birkaç haftalıkken Arcayı düzene sokmaya çalıştık, insanlar alay ediyordu, gak deyince meme guk deyince meme vermek lazım bebelere, böyle askeri sistem olmaz diyorlardı. "Daha küçük ayakta sallayıver uyusun"," yok daha küçük yanınızdan ayırmayın", "daha küçük 1 saat memede kalması lazım " (tabii memeler haşat kimsenin salladığı yok).... Gerçekten 2 ay düzen oturtmaya çalışmakla geçti. Özellikle annelere teşekkür edip bundan sonrasını biz halledeceğiz dediğimiz 2. haftadan itibaren yerlerde tepine tepine ağladığımı hatırlıyorum. Şimdi düzen oturdu (burda kulak çekilp tüh tüh maşşallah deniyor) gibi.
Bazen saati unutuyorum Arca mızıldanmaya başlıyor, bi bakıyorum emmenin üsütnden 3 saat geçmiş. Sabah hep 6 buçuk 7 gibi kalktığından artık saat kurmaz olduk. Sadece bu düzenimizin bozulmamasına duacıyız.
Haftasonu düğün vardı, tanıştırdığımız arkadaşlarımız evlendi. Siyah elbisenin hatrına epey ince göründüğümden türlü iltifatlar aldım, halbuki hala verilmesi gereken 4 kilom var. İlk defa 5 saat kadar emme ve sağma olmayınca göğüsler inanılmaz şişt ve ağrıdı!! Sonra pazar günü 6 haftalık bebekleri olan komşularımızla dışarı çıktık. İşte tam bu noktada Arcanın düzenli oluşuna dua ettim. Bebişin kaka yapma sorunu var, fitil kullanıyorlar, ayrıca uyanık olduğu zamanlar ya emiyor yada ağlıyor. 2 gibi çıkacaktık 4'te hala evdeydik, 2 defa çıkmaya teşebbüs edip çığlıklara yenip düşüp emzirdiler. Sonra gittiğimiz yerde de uyanmasın diye gözünün içine baktılar. Bu süre zarfında Arcayı hazırlamıştık, oynuyorduk, çıkabiliriz haberini alır almaz 5 dakika içinde aşağıdaydık, sonrasında da uyumadı ama öyle etrafa bakındı. Bir ara Cansu yaygarayı basınca bizimki de ağladı ama meğer emme saati gelmiş... Arcaya dedik ki çek Cansuyu kenara konuş, böyle ağlayarak olmaz de!! Tabii dışarıda feci bir zaman geçirince dediler hadi biz bunu evde uyuturuz, çaya gelin. Arcayı emzirip uyuttuk, telsizi aldık indik aşağıya, Cansu yine yaygara... ben aldım olmadı, İlker olmadı, sonunda yine emzirip uyutabildiler, 1 saat kadar sohbet edebildik. Dediler ki hadi çocukları değişelim:) Halbuki biz onlara daha doğumdan önce Tracy Hogg hediye etmiş, çok yararını gördüğümüzü söylemiştik ama yeni okumaya başlamışlar. Gece ciddi badire atlattık ama... Tam 12 de İlkere dedim kalk, Arcanın son rüya öğününü vereyim. Tam kapıya geldik, anahtar aşağıda kalmış, o anda Arca uyandı başladı ağlamaya. İlker indi ama anahtarı bulamıyorlar, ben telsizden Arcayı sakinleştirmeye çalışıyorum, çaresizlik... 5 dakika sonra kucağa aldım, sakinleştik ama o 5 dakika yarım saat gibi geldi.
İşte son günler böyle...

10 yorum:

huysuz dedi ki...

:))))
gülümsüyorum sadece :)
zira hani o cansu'nun onu uyutmak için telef olan anne-babası var ya, biz de öyleydik bir zamanlar. ama şundan emin ol ki, iş tracy hogg okumakta değil asla. ben de zamanında yaladım yuttum hepsini. ne tracy'si kaldı, ne ferber'i. denemediğim yöntem kalmadı. ama bebeğin de bir doğası, mizacı var. 'zor bebek' ebeveyni olmak gerçekten çok yıpratıcı, siz şanslılardansınız çünkü bebeğinizle bu ilk zamanların tadını çıkarabiliyorsunuz.
hoş, tracy stili olmasa da her bebeğin bir düzeni oluyor zaten sadece 'bazıları' biraz daha dirençli çıkıyor :)
p.s. efe, tracy'nin bebek tanımlamalarından hiçbirine uymuyordu, öyle diyeyim ben sana :)

Adsız dedi ki...

huysuza cok katiliyorum, biz de bitirdik Tracy okuduk onu okuduk bunu okuduk yok. Doruk 3 ayını bitirmek uzre, daha hala yeni yeni gunduz duzenli uyumaya basladi diyecegim diyemiyorum bile, bu sabah delirtti bizi.
cok sanslisiniz yelizcim hakikaten.masallah diyeyim.

Tekir dedi ki...

Ben de dün okuldan alışık olduğum saatten 45 dakika geç çıktım. Nasıl özlemişim oğlumu :) Ada alışamasa da ben saatli düzene girmişim belli :) Telsizli bölümü korka korka okudum, tam macera :)

Sevgiler.

Adsız dedi ki...

birşey sormak istiyorum, gerçekten Arca uyuduktan sonra, telsizi alıp, kapıyı çekip gidiyor musunuz? benim kardeşim yan dairede oturuyor ve kızım 1,5 yaşında ama cesaret edemem böyle birşeye herhalde, dediğiniz gibi bir sürü aksilik gelir aklıma, yoksa bilmediğim başka bir yöntem mi var??

Hülya Cinsçiçekçi dedi ki...

arca'yı yakından görmüş biri olarak rahatlıkla melek ya da kitap bebek oldugunu söyleyebilirim. o üstünü açma, kollarının savrulması vs cok normal. hemen her bebekte olur. tuna mesela uykudan cok defa silkelenerek uyanırdı ve uyanık oldugu hemen her dakka ağlardı ilk haftalarda. ki şu anda gördün işte oldukça normal ve çoğu zaman sakin bir bebek.
şimdiden bir düzen oturtmanız çok iyi çünkü ilerde dişti büyümeydi derken düzenli hayatın faydasını göreceksiniz çok.

Tuğçe dedi ki...

Yelizciğim,
Ben sadece çabanı çok takdir ediyorum demek istedim...
Bir de İlker biraz panik yapmasa unutmazdı anahtarı :) Olur öyle arada :)
Çook sevgiler!

k.i.s.d. dedi ki...

Düzeni nasıl oturttuğunuz konusunda detaylı bir yazı yazabilir misin Yelizcim? Çok makbule geçerdi. Tracy nin bütün kitaplarını okudum ama kırkımız yeni çıktı ve ben sudan çıkmış balık gibiyim. Bi de taşınma durumları falan olunca zihnim allak bullak.
Sevgiler, Arcayı öpüyorum kafasından.

gunebakan dedi ki...

ben de 2 gun once tracy hogg aldim nihayet.
esim dalga gecti. ulen bi tane buyutmusun iste, kitaba ne hacet diye...
sen karisma dedim, her yasta ogrenilecek birsey var sonucta.
bu islerin biraz cocuga da bagli oldugunu dusunsem de, kitabi okumaya baslayacagim hemen. sizlerinki gibi basarili ornekler de beni cok motive ediyor.
sana kocaman bi masallah gonderiyorum yelizcim.

yeliz dedi ki...

huysuzum haklısın, aynı ebeveynlerin farklı çocuklarının farklı huyları olabiliyor. her bebeğin bir karakterle doğduğuna inanıyorum. Ama emin ol Arca huysuz olmasa da acayip hareketli bir bebekti, belki bu yüzden düzen oturtmak biraz daha kolay oldu.

kirazım,
göreceksin doruk birkaç haftaya kalmaz düzene oturacak, Arcanın da daha 1 ay öncesine kadar gündüz uykuları çok düzenlii değildi. hatta doktoru arayıp bana bi çare demiştim.


hülyacım sen gördüğünde hakketten biraz daha iyileşmiş zamanlarıyd ama işte tam o zamanlar dışarı çıkarınca pusette uyuma keyifleri vardı, yoksa evde uyutamıyorduk:( ben de bebeklerin bi süre sonra huy değiştirdiklerine inanıyorum. Tuna da ogün diş çıkaran bir bebek için yine de çok usluydu.

tuğçeçiiim,
çok teşekkürler

yeliz dedi ki...

sevgili k.i.s.d.
tabii yazarım, aslında kısacası ilk zamanlar herkes için olduğu kadar bizim için de zordu. Zaten bir taraftan bebek mizacının önemli rolünün olduğuna inanmamın yanı sıra bizimkinin düzene girmesi hemen her bebeği düzene girebileceği ümidini doğuruyor.

çok teşekkürler günebakanım, 2 adet kendi çocuğundan sonra 10 yıldır profesyonel bakıcılık yapmış ve 5 çocuğa daha bakmış Ümit abla okuyor şimdilerde ve çok faydalı buldu, yani her zaman öğrenilecek bişeyler var...