23 Ekim 2009 Cuma

8. ayımızı tamamlarken... Balkabağı Arca

Dün İstanbuldaydım, önceki gecenin uykusuzluğuna rağmen zararsız atlattım gibi:)
Bu arada bu defa gerçekten mahvetti Arca bizi. 4 gibi uyanıp hiç uyumadı.
Ben İstanbuldayken Ümit abla ile parka gitmişler ve balkabağı tadındaki cüceyi arı sokmuş:)
Ümit abla tabii çok telaşlanmış, bilmiyoruz ki alerjisi var mı! Hemen buz ve jel sürmüş, ben geldiğimde birşeysi kalmamıştı. çok çıldırdık birbirimize, deli gibi kudurduk, özlemişiz, sanki hergün aynı saatlerde ayrılmıyormuşuz gibi:)

Artık sorgular olduğum bir doktor kontrolümüz vardı salı günü.
Hani herşey iyi gibi, gerek var mı diyordum ki, meğer grip aşısının 2. dozu verilecekmiş. Zaten Arca yolda uyudu, biz de akşamın o saati doktorla Türkiyeyi kurtaran bir sohbet yapma fırsatı bulduk. Haburdan giren PKK lı teröristlerin salıverildiğini kendisinden öğrendik, hep birlikte köpürdük, hükümetin altından girdik, muhalefetin üstünden çıktık, Arca uyandı, muayenemizi olduk:)

- öksürüğün ilaçla tedavi edilmesi gereken bir durumu yok. Burnumuzu temizlemeye devam, keçiboynuzu pekmezi faydalı birşey ama öksürüğe değil, yani medet ummanın anlamı yok. Ama ıhlamur içirilebilir.

- Hiç kilo almamışız, buna sevineceğimi hiç tahmin etmezdim. Ama artık hımbıllığın üst sınırını zorlamaktaydık. Doktor hala stokta 5 ay yetecek kilonun bulunduğunu söyledi. Ayrıca hareket, uykusuzluk, huysuzluk sebebi ile kilonun artmamasını normal karşıladı. Boyumuz 1,5 cm uzayarak 72 cm olmuş, güzel... büyüyoruz ama artık enine değil boyuna, sevindirici...

- Arca doktordan acayip tırsıyor, doktor yanından uzaklaşsa bile yandan yandan kesiyor, gardını alıyor, yaklaştı mı dudak büküyor.

- Ek gıda öykümüzü dinledi. Yediklerimizi onayladı. Ama eline havuç vermeyin, büyük parçalar koparabilir, riskli olabilir dedi. Sadece ekmek gibi ağzında ıslatabileceği şeyler vereceğiz.

- Süt stoklarımızın bittiği haberini verdik. Tamamdır artık sadece ek gıdalarla devam edebiliriz. Zaten endişeli değildim, geçişi yapıyor, dedi. Ne yalan söyleyeyim, oh çektim. Süt sağmak gerçekten yıpratıcı bir durum. Buradan 6 ay boyunca meme almayan Nile sadece pompayla sağıp veren kuzen Zühreye selam ediyorum, ablacım çok zor iş!!! Yine emeceğiz ama, onda sıkıntı yok. Ben artık günde 1 defa sağacağım, o da stok olacak, artık bi ara kullanırız. Sabah, akşam ve gece emerek süt yettiği ve olduğu sürece devam... Sağabildikçe stok... Formülümüz böyle. Bakalım sadece ek gıdalarla nasıl olacak, göreceğiz.

- Gece uyanmalarımızı, acaba gündüz çok mu uyuyor şeklinde bir soru işaretine çevirdi. Bence hayır ama belki artık 3 değil de 2 saatlik toplam uyku Arcaya yetecek olabilir. İki gündür 3 uykunun birini iptal ettik, değişen birşey yok. Bence bu tez çürür:)

- Nitekim diş kontrolü sonrası bu tez direkt çürüdü:) Gece uykusuzluklarımızın sebebi büyük olasılıkla o hain pirinç taneleri:) Bütün dişler şişmiş ve alttakiler daha önce gelebilir. Ay gelsin artık bana gına geldi!!! Sabır sabır yaaa sabır çekiyoruz İlkerle:)

Doktor kontrolümüz böyle geçti...

UNUTMADAN... Domuz gribi aşısı hakkında ne düşündüğünü sorduk. Kendisinin de 15 aylık bir kızı var. Dedi ki ben kızıma aşı yapmayacağım. Ama önlem olarak da (diğer önlemlerin yanı sıra) kızımı alışveriş merkezi ve hipermarketlere, insanların yoğunlukta olduğu kapalı mekanlara götürmeyeceğim. Aşı hakkında bildiklerim bana böyle bir karar aldırdı. Bizim de içimize sinmiyordu zaten, konu kapandı.

Arca cücesi napıyor? Bakalım bakalım:

- elindeki aynada kendini öpüyor, sanırım narsist olacağız:)
- en sevdiğimiz oyuncaklar panda ve zuzu, hayvanları seviyoruz.
- oyuncağını alıp "benim olsun" deyince acayip sinirleniyor, paylaşma duygumuz pek yok ama benimseme olayı güzel. (çocuğuna toz konduramayan anne tesellisi)
- suya "bu" diyor!!
- "gel gel" öğrendik... tembeliz ya oyuncak uzağa gidince almaya kasmıyoruz "geh geh" demek suretiyle yanımza çağırıyoruz.
- tüm bunlara rağmen Ümit abla Arcanın geç konuşacağını düşünüyor. Aklıma Özgür annenin bir postu geldi, Einstein da 4 yaşına kadar konuşmamış:)))
- uykudan uyanınca masaja bayılıyor, ve öncesinde, ve ne zaman istersek... anasına çekmiş, illa ellenecek:)
- birlikte karşılıklı oturuyoruz, hooop kolları açıp sarılıyor.. böyle bir duygu tatmış olmak imkansız. defalarca yapıyoruz ve hep aynı mutluluk, etkisi hiç geçmiyor.
- emeklemeye niyet yok. hani olsa sanki becerecek o göbekle:)) hemen hergün idman yapıyoruz, ııhh olmayacak, bizimki oturan boğa!!
- ama ellerini tuttun mu hop ayağa kalkmaya çalışıyor, koltuk kenarında sıralıyor, yardımla koltuğa tırmanıyor. Belki emeklemeden yürüyecek, bilinmez. Ama emeklese de yürüse de öyle kısa vade görünmüyor.
- bazen yemek konusunda kendini aşıyor. geçen akşam 3 kase et sulu tarhana çorbası yedi, hem de 2 memeyi hüplettikten hemen sonra:) bazen imkan yok ağzını açmıyor hem de 1 gün önce yediği yemeğe!! İlginç ...
- kaç kaç oyununa bayılıyor. Şöyle ki... İlker kucağına alıyor, ben arkalarından yakalarmış gibi yapıyorum, bütün evi bu şekilde koşturuyoruz, kahkahalardan katılıyor.
- Oyun istiyorsa illa ki hissettiriyor, bakıyor, tahrik ediyor, ne yapıp edip kendisi ile oynamanı sağlıyor.

daha kimbilir neler var da unutuyor insan...

oooh bugün cuma, yarın buluşma, haftasonu ooooh ne ala

2 yorum:

İlkay Baskan dedi ki...

aaa arı mııı
gecmis olsun cok.
grip asisi konusunda ben cok sorguladim, cok dusundum, sonra yaptirmamaya karar verdim, ama bu sefer acaba yaptirsakmiydi derdindeydim.
askolsun yeliz o kadar istanbula gelip gidiyorsun bi cee demiyorsun.
operim arca tatlisini.

laleninbahcesi dedi ki...

geçmiş olsun, dişler bir çıksın, yeniden doğmuş gibi olacaksınız. Biz Can'la bu aşamada salya sümük gezdik. Ağzı öyle bir akıyorduki önlük dayandıramıyorduk.
Aşı konusunda aynı düşünüyoruz biz de bu konuyu kapattık.

Sevgilerimile