30 Kasım 2010 Salı

Benim başıma bu kadar çabuk geleceğini hiç tahmin etmemiştim!


Güleç bir insanım Allah için: ) çok gergin değilsem gülümseyerek konuşurum, hatta telefondaki sesimden gülümsediğim anlaşılır.

Arca doğdu beridir ister istemez gülümsüyorum zaten!! Sürekli bir mimik halleri. Ama sadece bu değil gece uykusuzluklarının da bedele katkıda bulunduğunu söylemek lazım.

Bedel? Kırışıklıklar!!

Özellikle göz çevresi. Eh yaş da 30’u geçeli epey oluyor. Geçende ablam “arkadan en az 4-5 yaş genç gösteriyorsun” dedi. Bodur tavuk hallerinden arka planı kurtarıyorum da önden bakınca ı-ıh!

Genetik miras desen? Açık ten, kuru cilt… hızlı yaşlanmaya çok müsait!

Yaşlanmak güzeldir. Ama güzel yaşlanmak, mümkünse zamanında yaşlanmak güzeldir. Zamanından önce kırışıklıklara sahip olmak değil!

Tabii ben olaya yeni uyanmadım, her ne kadar kozmetik canavarı değilsem de tüm bunların başıma geleceğini az çok tahmin ettiğimden uzun zamandır göz çevresi kremi kullanırım. Sonra en azından sabahları mutlaka nemlendirici kullanırım. Önemli değil hani bepanthen de olur, clinique de. Çok seçici değilim, o an bütçeme ne uygunsa.

Gel gör ki bu kadar özene rağmen fotoğraflardaki halimi hiç ama hiç beğenmedim. Zaten öyle aman aman kendimle barışık değilim, bir de bu, üstüne tuz biber ekti.

İlkerin koca makamından görüşü “yürü git!” şeklinde! Aşk işte ne ben onun dökülmüş saçlarını görürüm (bu arada böylesi eski haline 10 basar!) ne o benim buruşuktan maskemi görür! Ama insan önce kendini beğenecek!

Ya şu posta ":)" yazmaya bile çekinir oldum iyi mi! sanki kenarları kırışacak:)))

Hemen her konuda olduğu gibi estetik konusunda da kesin ve net “no way!” diyen birisi değilim, sadece bana hala uzak geliyor. Ama küçük dokunuşlarla biraz moral düzeltilebilir mi? Neden olmasın! Bütçemi adam akıllı sarsan gece ve gündüz yoğun kırışık önleyici kremlerim vatana millete hayırlı olsun! Bir de yanına botoliss denen bir ürünü katmayı ciddi ciddi düşünüyorum. Bildiğin botoks işte! Gerçi bu naneden emin değilim, hala tereddütlerim var!

Bakalım, şimdilik yeni savaşçılarım bunlar.

Bunlar da kar etmezse objektife Ajda Pekkan filtresi* takıveririm olur biter!

(*) Ajda Pekkan filtresi = naylon çorap : ))) Ajda Pekkan kamera ya da fotoğraf makinesinde flu gösteren bir filtre olmazsa, resim vermezmiş, illa verecekse de naylon çorabını çıkarır objektife geçiriverirmiş. Komik ama fotoğrafçılıkta böyle teknik bir terim var!!
fotoğraf şu adresten alınmıştır: www.cilt-bakimi-guzellik.com/.../kirisikliklar

8 yorum:

Adsız dedi ki...

yagli-karma cilde sahip olmanin zararlarini gencken! :)cok cektiysem de,(siyah nokta, sivilce) sanirim avantaji gec kirismak olucak.
kozmetik dunyasi derya deniz, kolay gelsin :)

Tuğçe dedi ki...

Su içiyor musun Yelizcim?

ruhdagı dedi ki...

Bende yürü git diyorum açıkçası :) :) :) Bak bir sürüde gülen yüz koydum kırışığa inat :D

Deli Anne dedi ki...

Kozmetikler işe yarasa ne ala da onların çoğu da fasa fiso.. bir botoks var elde kalan.

yeliz dedi ki...

kirazım yağlı cilde özeneceğim hiç aklıma gelmezdi:) enjoy dear:)

yeliz dedi ki...

of sorma tuğçe bentam bir deveyim, günde 2 litreden fazla içiyorum. yakında böbreklerim iflas edecek:)

yeliz dedi ki...

ruhdağı genç bir insan olduğun için seni kaale almıyorum:)

yeliz dedi ki...

deli annem, ben de o botoksumsu şeyi merak ediyorum ama daha almaya cesaret edemedim. şimdilik pahalı ürünlere yatırım yaptım, baktım düzelme yok direkt botoliss!!