6 Aralık 2011 Salı

Kürk Mantolu Madonna'nın hafta sonu etkileri

İnsan okuduğu kitaptan etkilenebilir, kitaptan sahneler gözünde canlanabilir, kitabın kahramanı ile kendisini özdeşleştirebilir ve hatta ağlayabilir… Ben hemen her kitapta hemen hepsini yaşarım.


Peki ya dilini diline dolamak ne oluyor? O kelimeleri kullanmak, hayatına eski Türkçe’den yeni kelimeler eklemek? İşte bu benim başıma ilk defa geliyor.

Nasıl mı?

“Oyuncaklarını topluyorum, Arca, neden iştirak etmiyorsun evladım?”

Tuvalet kağıdı rulosunu açıp, sözüm ona yol yapan cüceye: “Tuvalet kağıdını israf etme yavrucuğum, tasarruf etmeye çalışıyoruz.”

Zeyneplerle kahvaltıya giderken kapıda pazarlık yapıyoruz:

A: Poyraz benim arabalarımla oynamasın


Y: Arca Poyraz kendi arabaları ile oynayacak, seni temin ederim!

Bütün hafta sonu böyle geçti desem, manyak der misiniz?
Kürk mantolu Madonna’nın bünyeye böyle bir etkisi olduğunu evvelden bilseydim kendimi ve pek tabii ev halkını hazırlardım. Zira hemen her cümlemin sonunda İlker’in uzaylı görmüş bakışları üzerimde sabitlendi. “Bu kadın benim karım olamaz” isyanları ses bulmadı ama yakında kitap okumaya ara vermemi tavsiye edecek, adım gibi eminim.

Şaka bir yana, gece iki itibari ile bitirdim kitabı. Sonu sürpriz değildi benim için ama gözyaşlarım sürpriz oldu. Bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim. “Sen gelmeden önce” gibi tokatlamıyor insanı, inceden inceden vuruyor, acıtıyor. Çok sinsi çok!

Henüz Raif bey’in not defterine başlamamışken kendimden izler bulmuştum, sonuna kadar o izler benimle geldi. Kitaplardan etkilenmesi, hayal aleminde geçen çocukluk. Cesaretsizliği, insanlarla kavga etmektense geri çekilişi., mücadeleye mesafeli duruşu. Pek çok uzak tarafı da vardı tabii özellikle ben neşeli bir insanım yav, Raif efendinin iç bayması halleri beni bitirdi. Bir de hayatın en çıkmaz noktasında isyan ederim be, yuh yani!

8 yorum:

Deli Anne dedi ki...

Ah, ha gayret yakalıyorum seni.. Senden aldığım gazla bir kitap bitirdim, Kürk Mantolu Madonna'ya geçtim.. az kaldı benim de ama gene öndesin:)

OzGe dedi ki...

yeliz ya,
bu ara pınar kür bitmeyen aşk'ı okuyorum. sonra neye başlayayım...hadi bana kitap oner

yeliz dedi ki...

deli annem alemsin:) ben gece havam değişsin diye Gurme'nin son yemeğine başladım, tüyo vereyim:)

laleninbahcesi dedi ki...

Yeliz ben Raif Beye sinir olmuştum. Niye yav niye niye diye...

Sen Dünyaya Gelmeden filme alınıyor... Umarım kitap kadar güzel olur.

yeliz dedi ki...

Özge,
kitap etiketine tıklarsan şimdiye kadar hakkında birkaç kelam ettiğim kitaplara bakabilirsin. Hepsini çok sevdim. Hepsini öneririm ruh haline göre seçebilirsin.
sevgiler

yeliz dedi ki...

Lale ablacım aynı etkiyi bende de bıraktı. Niye lan çocuğunun peşinden gitmedi bari deyip durdum. Hani tamam peri masalı değil ama olması gereken hayata küsmek de değil ki, üstelik tutunacak bir de hatırası çocuğu varsa....

Elif dedi ki...

tuvalet kağıdından yol yapan bir cüce de bizim evde var.(Ege ve Arca'nın bazı huylarını acayip benzetiyorum)..Evin heryerinden çıkabiliyor o rulolar..

Normal yollarla anlatmayı beceremedim birde eski türkçeyle
"israf etme yavrucuğum, tasarruf etmeye çalışıyoruz" diye uyarmayı deneyeceğim :))))

Cebimdeki renkler dedi ki...

Allah seni inandırsın bu kitap bende de aynı etkiyi yapmıştı geçen aylarda okudum ben de... Oradaki bütün osmanlıca kelimeleri de itina ile kullandım uzun süre :)