19 Mart 2014 Çarşamba

Kefir mucizesi


Bu yazıyı yazmak için Arca’nın hasta olmasını bekledim. Daha doğrusu ana babasından en az birinin aklının ucundan dilinin ucundan “ne zamandır hasta olmuyor” lafının geçmesini. Sağ olsun benim dilimi ısırmadan aklımdan bile geçirmeyeceğim bu sihirli şom cümleyi İlker söyledi, “senin kefir işe yarıyor galiba” diye de ekledi, “ay İlkerrr” dememe kalmadı, Arca ateşlendi. Büyü bozulduğuna göre özgürce yazabilirim.

Ocak ayıydı sanırım, İstanbul’dayım. Arca’nın ateşinin katiyen düşmediği o hastalık, muhtemelen gripti. İlker’in ardından Arca da hastalanmış ve ben günübirlik gidip dönecekken ilave bir toplantı sebebi ile bir gece kalmak zorunda kalmışım. Aklım Arca’da ama en azından Elvan’da kalıyorum, arkadaşımı göreceğim tesellisi var. Elvan’a vardığımda annesiyle telefonda konuşuyordu, selamlar, sevgiler… Nurgül teyze Elvan’a tembihliyordu, “o kefirden ver Yeliz’e, içirsin Arca’ya” diyordu.


Bizim geçen yıl ciddi bir kefir maceramız oldu, cacıktı, ayrandı derken birkaç defa kakaladım Arca’ya. Ama Arca sevmedi, ben de üzerine düşmedim. Hatta ta Ege Üniversitesine gidip de dünya para verdiğim kefir mayam bile bir garipleşmişti, ben kendim için bile yapmaz olmuştum. Ama Elvan’ın anlattıkları kefirin peşini bırakmamamı söylüyordu. Antalya’da yaşayan Nurgül teyzemlerin doktor arkadaşları kanser hastalarına tedavilerinin akabinde içiriyorlardı kefiri. Öyle mucizevi bir şeydi ki kefir, vücuda alınan ilaçların zararını azaltıyordu, bağışıklığı artırıyordu. Bu yönünden düşünmemiştim hiç. Ben kefirin sadece bağışıklığı artıran bir içecek olduğu kısmında takılıp kalmışım. Aynı günlerde Arca sık sık hasta olmuş, antibiyotik portföyü inanılmaz artmıştı. Karaciğerinin gördüğü zarara mı yanayım, çocuğumun bünyesinin zayıfladığına mı…


Neyse, Elvan süt içinde bana mayayı verdi. İtinayla İzmir’e getirdim. İçireceğim Arca’ya bu defa  kaçarı yok. Önce her zamanki salaklığımla (yok harbi salak oluyorum bazen) bunun sihirli bir karışım olduğunu Elvan’ın annesi “şifacı Nurgül”ün özel mayası ile hazırlanan içeceğin hastalıklara iyi geldiği masalını uydurdum. Aman iyi ki bir sihirbazın balı saçmalığı tuttu, şimdi çocuğa ne kaktırmak istesem hayal gücüm refleksle devreye giriyor ve derhal bir sihir uyduruyor. Ama Arca büyüdü artık yemiyor. Ve hatta içmiyor. İçmedi zaten. “Kefir bu” dedi, içmem dedi. Ekşiymiş oymuş buymuş.

Eeehhh başlarım hikayesine dedim, aldım karşıma konuştum. “Bak çocuğum hasta oluyorsun anladık, o içtiğin antibiyotikler var ya, işte onlar senin hastalığını iyi ediyor belki ama sonuçta mikropları öldürürken senin de vücuduna zarar veriyor. Savaş alanı gibi yani. Ben artık senin bu ilaçlardan zarar görmene çok üzülüyorum ve kefir bu zararları tamir edecek, organlarının sağlıklı çalışmasını sağlayacak. Elvan’ın annesi, bu içeceğin doktorlar tarafından çok çok hasta olan çok ilaç alan insanlara verildiğini anlattı. Ben senin de içmeni istiyorum. İstersen ayranla karıştırırız, istersen birkaç yudum içersin. Nasıl istersen. Sadece bu konu tartışmaya açık değil. Nasıl şurup içiyorsan bunu içeceksin. Konu kapandı.” Dedim.

İçti, itirazsız.

Bazı günler ekşi dedi, bazı günler sevmedi. Bazen bir bardağı bitirdi, bazen pazarlık etti, birkaç yudum içti, bıraktı. Ama birkaç günlük fireyle yaklaşık iki aydır her gün içti. Damak tadı alıştı. Artık ayranla yoğurtla filan karıştırmıyoruz bile. Ben seyahatteyken İlker’e tembihliyormuş, “bana kefir içirmeyi unutma babam!” Böyle işte…
Ben de tecrübe kazandım ama. Geçen yıl kocaman bir şişe yapıyordum ve tüketesiye kadar daha da ekşiyordu. Artık küçük bir kavanozda mayalıyorum ve her gün mayalıyorum. Ev sıcak zaten 24-36 saat arası mayalanıyor. 

Mayalar da hayatlarından memnun olmalılar ki tombullaştılar, ürediler, hatta ofisteki arkadaşlarıma bile verdim. Hatta geçen hafta sonu Deniz’e bile içirdik, onun için bile ayırdım.

Hasta olmadı mı bu süreçte? Oldu tabii, paniklediğim bir kulak ağrısı ve birkaç ateşli gece var. Ama çok şükür Şubat ayını antibiyotiksiz geçirdi, inanılır gibi değil! 

Kefir ile ilgili bilgilere önceki yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Hatta maya almak isteyenler için bir Ziraat mühendisi yorumlara bilgilerini bırakmış. Ben tanımıyorum kendisini. 

Benim size önereceğim harika bir site var. Makarna lütfen! Çocuğunuza sebze yedirmekte zorlanıyorsanız buradaki makarnalar derdinize deva olabilir. Kefir mayası da satıyorlarmış, online maya nereden bulurum diye düşünenler kaçırmasın bacım. Herkese bol kefirli günler... aman hasta olmasın cüceler:)

3 yorum:

Okuyanguzel dedi ki...

Öncelikle çok geçmiş olsun. Ben kesinlikle kefirin mucizevi bir besin olduğuna inanıyorum. Ben oğluma 8 aylık olduğundan itibaren hergün sürekli kefir içirdim. Ve etrafımdaki bağışıklık sistemi en güçlü çocuk olduğu olduğu söylenebilir. Şu an 8 yaşında ve toplamda ateşinin çıktığı hastalık sayısı 10-15 arasıdır. Evet sizin hastane dönemlerinizi de çok üzülerek okudum.Çünkü biz bu sıkıntıları hiç yaşamadık.Kreşe başladığında 1 yada 2 kez hasta oldu.Çoğu kışı hiç hasta olmadan geçirir.(Evet burada tahtalara vurup maşallah diyoruz).Bu kış daha hiç hasta olmadı hatta ben ve eşim olduk nasıl olsa ona da bulaşacak deyip öptük bile.(Bir salak ana baba da burda var).Ama inanır mısın hasta olmadı. Ben bunu kefire borçlu olduğumuz düşünüyor ve herkese erkenden başlamalarını öneriyorum. Bu arada 2 yıldır da içmiyor.

Duygu dedi ki...

Yelizcim bu sene Can'ın hastalık, ateş, ilaç sınırlarını zorlaması ve bir de geniz eti-kulak tüpü operasyonu geçirmesi sebebiyle senin kefir yazılarına döndüm ve kefir işine girmeye karar verdim:) Maya için Ege ve Ankara üniversiteleri referans verilmiş hep. Ankara'dan bir arkadaşım da maya gönderdi sağolsun. Kuru kefir mayası vermişler, bu kullanılıyor demiş satan kişi. Ben dün başladım mayalamaya. Ama doğru maya bu mudur yoksa canlı mayaya mı ulaşmalıyım, sormak istedim sana.

yeliz dedi ki...

duygucum kuru maya hiç bilmiyorum. Ben iki sene önce ilk ege üniversitesinin mayasını kullanmıştım. ama belki beceremedim belki mayasından olmadı. Arkadaşım akdeniz üniversitesinin ürettiği canlı mayadan verdi, o çok iyi çıktı. onlarca insanla paylaştım. ürüyor ve çok da lezzetli oluyor kefiri. elimde şimdilik pek az var ama senin için üretirim, mailime adresini bırakırsan bir haftaya gönderebilirim. Acelem var dersen makarnalutfen.com 'un da mayası üreyen mayalardanmış ve arkadaşım uzun süredir mayalıyor, oradan da temin edebilirsin.