Takip
ediyor musunuz bilmiyorum ama benim aktif olarak kullandığım goodreads
hesabımda “currently reading” kitaplarımın sayısı bir ara beşi buldu. Hayır,
yanlışlık yok. Evet, hepsini aynı anda okuyordum. Kitap kulübünde, Kara Kitap buluşması yıl sonu
yoğunluklarımız sebebi ile Ocak başına ertelenince ben de kitabı bitirmeyi
erteledim, sanırım son birkaç aydır orada “okundu” olabilmeyi bekliyor. Aslında
biraz da hazzı erteliyorum ben! Bir an evvel biterse tadı çıkmayacakmış gibi
geliyor. Bu arada birkaç kolay okunur cinsten kitap bitti tabii ki. Özellikle “Sana
söyleyemediğim her şey” çok etkileyiciydi. Anne babalar olarak çocuklarımız
üzerindeki gücümüzün nasıl da tanrısal olduğuna dair mesajları bir kurgu
romanda almak fazla ciddiye almamamıza neden olabilir. Lakin benim tesadüfen
üzerine okuduğum “Az Seçilen Yol” isimli kişisel gelişim kitabı benzer yöndeki
psikanalizleriyle fena salladı.
kişisel gelişim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kişisel gelişim etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
16 Aralık 2015 Çarşamba
20 Mart 2015 Cuma
Multitasking olmak ama nasıl olmak?
Geçen yazıda, aynı anda
çok iş kotaracağım derken verimsizlik açmazına düşmekten bahsetmiştim. Bir de
işlerin kontrolünün dışına çıkması var ki, aman evlerden ırak olsun. Biri bir
soru sorduğunda o an o işle ilgilenmiyorsam, kafamda hiçbir data olmadığını
fark ediyorum, uzun bir geri dönüş yapmak ve hatırlamak için zaman harcamak
gerekiyor. Halbuki ne kadar konularıma hakimim sanıyorum, değil mi? Hikaye…
Verimliliği elden
bırakmadan, kontrolü kaybetmeden, az zamanda çok iş, eş zamanda birçok iş
yapabilmenin bazı yöntemleri var. Daha doğrusu varmış, ben de okuyarak
deneyimleyerek kendime adapte ederek öğrendim.
Multitasking olmak ya da olmamak ya da olmak ama nasıl olmak?
Hiç online değildim bu
aralar. “Kendimle baş başa kaldım, kendimi dinledim, iyi geldi uzaklaşmak”
filan diyebilmeyi çok isterdim ancak maalesef o da değil. Daha fena hatta. Hiç
kendimle kalamadım, pek çok işimi de tamamlayamadım, desem daha doğru olur.
Kafayı resetlemek mümkün mü bilemiyorum ama açık sayfaların bazılarını kapatıp
temizlemek eminim iyi gelirdi. Çünkü özünde işi bitirici bir insanım, daha
doğrusu işleri bitirdikçe kendimi daha iyi ve daha motive hissediyorum.
Sayfalar açık kaldıkça ve bir türlü kapanışı yapamadıkça psikolojim bozuluyor.
Dahası yoruluyorum. Sürekli yorgun hissetmem, ne kadar dinlenirsem dinleneyim,
ne kadar uzaklaşırsam uzaklaşayım, bir türlü kendimi enerjik hissetmememin sebebi
bu galiba, yok yok ne galibası, kesin bu!
Bugün aynı dertten mustarip
işten bir arkadaşımla sohbet ederken suçu yaşımıza attık (ben 37 o 40) ama tek
sebep bu değil bence. Konuşurken “a evet ya yaşlandık artık bünye kaldırmıyor”
diye düşünüyordum ama yemekten sonra beş dakikalık bir kahve molasında, başka
hiçbir şeyle ilgilenmeden sadece kahve içiyor olmama yoğunlaştığımda, parçalar
yerine oturdu.
9 Mart 2015 Pazartesi
Kişisel gelişek mi ne edek?
Kitabın adı: Bir sanatçı
gibi araklayın
Vurucu alt başlık: “Yaratıcı
olmak hakkında size kimsenin söylemediği 10 şey”
Bir blogger olup da
herhangi bir şey hakkında yazarken liste yoluna başvurmamış olmak mümkün mü?
(Hele benim gibi tam bir liste manyağı iseniz??)
Bunlar benden birkaç örnek.
Bir blog sahibi olmanın
olmazsa olmaz raconlarından biri, böyle hap listeler oluşturmaktır. Çağımızın
hızlı tüketici okuru, uzun metinlerden ziyade alt başlıklar altında kısa
metinlerle meramını kestirmeden anlatanları el üstünde tutuyor. Yani hiç
edebiyat patlatacağım, yok tasviri uzun tutacağım, teşbih sanatında ilerleme
kaydedeceğim diye kasma bacım. Yap bir hap liste (azami 10 maddelik) geç kenara,
seyredal istatistiklerini. Alan memnun satan memnun.
Ulen ben blogda liste
yaptım mı, zahmete girmedim diye vicdan yapıyorum, elin yazarı hap listeden
kitap yapmış, iyi mi? Biri buna bir soru sormuş adam üzerine kitap yazmış. Çok
da satmış şerefsiz! Zerre vicdan yaptığını da sanmıyorum. Kitabın sonunda “şimdi
ne olacak?” diye toparladığı başka bir liste var, bir de utanmadan oraya “bu
kitaptan arkadaşınıza hediye edin” filan diyor. Arsız.
Ben daha iyisini
yapacağım, kitabın özetini çıkarıp siz sevgili okuyucuların bilgisine
sunacağım. Okura hizmette sınır yok!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)