11 Ocak 2012 Çarşamba

Kim? Kimse hemen çıksın ortaya!

Ah ulan bir yakalasam çok fena yapacağım o veledi! Kim ulan kim o "Findus Kaybolunca" kitabını beğenen velet? Hanginizin bebesi? Hadi o beğendi, niye tavsiye ediyorsun be kadın?

Dedim ki kesin bizim Esra Özlem'in bebesi Ada'nın marifeti. Biz Ada ne okursa alırız kardeşim, kendisinin kitap zevki Arca ile tamamen örtüşür. Lakin Esra'nın o kadar acımasız olacağını sanmıyorum, o kadar olamaz. Hiçbir ana hiçbir anaya bu haksızlığı yapamaz. Başka biri olmalı ama kim!

Uzun fena halde uzun bir kitap. İlker çok pis küfrediyor bana. Bir ara geyiğine "Arca baban Findus'u okumayı pek seviyormuş, ona okut" diyecek oldum, on senelik muhterem kocamla boşanmanın eşiğine geliyorduk nerdeyse.

Cumartesi babaannesi uğradı, ona da aynı işkenceyi yapacak oldu, kıyamadım İlknur'a gidecekmiş, kendimi kurban ettim, "sen babaannene başka kitap okut annecim, ben okurum Findus'u" dedim. İlker'in annesi nasıl bir fedakarlığın altına girdiğimi bilse, gözyaşları duyguseli olur akar, şerefsizim.

Kitabı eve getiren ben olduğuma göre ciddi bir vicdan muhasebesi içindeyim, dolayısı ile günde 3-4 sefer ben okuyorum kitabı. Zaten günde 3-4 defa okudun mu, başka aktivite yapacak ne mecal kalıyor ne zaman!

Kitap uzun kardeşim, o kadar. Bir de yazıları küçük! Resimleri görsün diye biraz uzak tuttun mu lensin de yoksa gözünde katiyen görmüyorsun. O kadar uzun ki basım evi o tanıtım sayfalarını es geçmiş,  baskı masrafı olmasın diye, iç kapaktan başlıyor, dıç kapağa bir kala bitiyor. Kaçıncı basım, orijinal ismi ne, basım tarihi ... vs yok! Sayfa yetmemiş.

Satırları da atlayamıyorsun, it herif ezberlemiş, hesap soruyor. İmtihan ediyor, "nereyi okuyorsun" diye soruyor utanmadan. Nefes almak yok! Her kelimeyi okuyacaksın. Dilim okurken aklım haftalık plan yapıyor, alışveriş listesi yapıyor, katiyen aklımı kitaba veremiyorum.

En son pazar günü çektim Arca'yı kenara dedim ki "git Belihan öğretmeni bul (kurum sahibi, ilkokul öncesi anasınıfını okutuyor okulda) sana okuma öğretmesini iste. Annem söyledi, de. Yazmayı öğrenmesen de olur, okumayı öğretsin sana, tamam mı tamam mı güzel çocuğum". Geyik filan değil yav son derece ciddi konuştum. Belihan öğretmen arar sorar, itiraz ederse kitap gününde Findus'u göndereceğim, görsün dünyanın kaç bucak olduğunu.

Ve... kendime not... Arca'nın kitaplarını alırken kimlerin tavsiyesi olduğunu not et kadın! et ki hesap sorabilesin. Bak şimdi ara dur, kim ulan ocağıma incir ağacı diken o ana? Kim ?

Not: Geyik yapıyorum ama kitap çok güzel cidden, özellikle resimler şahane. Hani çocuğunuz okumayı biliyorsa mutlaka tavsiye ederim, ya da kitapalrı size okutmuyorsa...



4 yorum:

ayak izleri-sevgi dedi ki...

:)) yine yeni yeniden harika başladım güne sayende.. arcam hep böyle dikkatli dinlesin.. büyüyünce kitapları hep böyle dikkatle okusun inşallah..

Selen dedi ki...

Harika bir yazı olmuş oncas tonlarca işimin ortasında beni güldürdün :)) sevgiler.

Elif dedi ki...

Alınmayacaklar listesine hemen eklemedim kitabı zira benimde sabrım o kadar uzun kitabı kaldıramıyacak.

Yatarken 2-3 kitap, kalkınca daha gözümüzü açmadan aynı kitaplar sil baştan. Bu ne kardeşim eziyet yaa :)

Itır dedi ki...

Aaaah ah, bize bu illeti bulaştıran bizat annem yani anane oldu! Yılbaşında ARda'ya hediye olarak geldi ve ben hevesle kapağı açtığım an daha "offf zıçtık!" dedim, başıma gelecekleri şıp diye anlamıştım. Nitekim Arda sürekli "anane tipakını okuyalıııım" diye dolanmaya başladı, gerisi aynı haller..kocayla birbirimize satma girişimleri, elinde patlayanın yıkılarak kaderini kabullenişi vs..Bir de aynen ilk başta kısaltarak, atarak okuma yolunu seçtik ama tabii baba ayrı attığı ben ayrı tuttuğum için duruma uyandı ve kesinlikle normal metin okunuyor artık..çok güldüm yazıya çümkü bizim ev dışında kimsede findus görmemiş, duymamıştım..demek aynı işkenceye maruz birileri daha varmış! :)