Çok havalı değil mi? Evet
biliyorum, saçmalığın daniskası gibi görünüyor. Ama kulağa komik geldiği kadar
değil. Yani gerçeklik payı var.
Bu aralar “çorbacı ne
okuyor” kısmına dikkat edenler, kişisel gelişim kitaplarına merak saldığımı
fark etmişlerdir. Ben ki, kişisel gelişemeyenlerdenim ama bir süredir bu
kitapları okumaktan zevk alıyorum hatta arkadaşlarımdan öneriler alıyorum,
öneri almayı bırak, ödünç alıyorum.
Kişisel gelişim kitapları
ile ilgili bu süreçte öğrendiğim en önemli şey, ödünç alamıyorsan, ikinci el
alacaksın. Kitapçıdan alma, çok pahalı. Herhangi bir kitaptan daha pahalı.
Ancak ikinci eli de tam tersi, herhangi bir kitaptan çok daha ucuz. Çünkü bir
heves alıp da umduğunu bulamayanların, baş ucu kitabı yapmaya layık görmeyenlerin,
“ulan bi halta yaramadı, hayatım hala bombok” deyip göresi gelmeyen ve elinden
ilk çıkarılacaklar arasına koyacakların kitaplarıdır kişisel gelişim kitapları.
Bu kitaplar şöyle bir okunup direkt sahaflara sepetlenir. Dolayısıyla
sahafların ellerinde çok sayıda olduğundan en düşük değer biçtikleri türdür ve
ucuza kapatırsın. Üstelik kitabı senden önce okumuş olanların notlarına ve
altını çizdiği satırlara, kısacası hazıra konarsın.
Bu küçük “faydalı bilgiler
kılavuzu”ndan sonra sadede gelelim. Evet, kişisel gelişim kitaplarına sardım.
Bunda “bir sanatçı gibi araklayın” isimli kitabın çok hoşuma gitmesi, dahası
işime yaradığını görmem etkili oldu. Dur ben bir kişisel gelişivereyim dedim.
Geliştim mi bilemem, bildiğim tek şey son dönem okuduklarım, şu gündemdeki spor
mevuzusunda da işime yaradı, yalan yok.