Kitap kulübünde Türk yazarlara öncelik vermek istediğimiz
bir dönem geçiriyoruz. Leyla Erbil’den sonra bir süre ara verip Ayfer Tunç ile
kaldığımız yerden devam etmiştik. Mayıs ayı Tezer Özlü buluşmasıydı.
Bildiğimizden değil, hiçbirimizin evvelden okumadığı ilk kitaptı sanırım.
YKY’den çıkan kitapları arasında ikilemde kaldık, ilk romanı “Çocukluğun soğuk geceleri” mi olsun, ödüllü “Yaşamın
ucuna yolculuk” mu olsun derken bir de baktık, ikisini de (hatta “kalanlar”la
birlikte üçünü de) okumaya karar vermişiz. Daha doğrusu bizim derdimiz bir
kitabını okumaktan çok Tezer Özlü’nin kendisini, kişiliğini okumaya çalışmaktı.
Hangisini okursak okuyalım, tartışacağımız kitabın kendisinden ziyade Tezer
Özlü’yü tartışmak olacaktı. Bunun için seçtiklerimizden başka kitaplar da,
özellikle Leyla Erbil’e mektuplarını, Ferit Edgü ile mektuplarını da okumamız
gerektiğini ancak toplantıdan sonra fark ettik.