25 Ekim 2011 Salı

Sahi? Nerede?

Nurturia'da çok sayıda anne seferberlik ilan etti.
İlk günün acil yarım kolilerinin ardından e-mail seferberliği başladı.

Neler yapıldı?

Ve belki de benim atladığım daha niceleri.
Buralara siz de mail göndermek isterseniz, BU LİNKİ tıklayarak mail örneklerine ulaşabilir, siz de katkıda bulunabilirsiniz.

Bu firmalardan bir kısmı olumlu yanıt verdi, bir kısmı henüz cevap vermedi.

Bunlar bir tarafta annelerin ve daha nice duyarlı insanımızın girişimleri ile organize edilirken aklıma bir şey geliyor. Dilimin ucuna...


Bu kadar acının içinde bu soruyu sorduğum için üzgünüm ama cidden merak ediyorum.

1999'dan beri benzinimizden, telefonumuza, her türlü faturamıza sıkıştırılan "deprem" için cebimizden eksilen paralarımız nerede?

40 milyar liradan bahsediyorum.

Devletin hastanesi yıkılıyor. O çocuk, yarım kalan mucize Yunus, Erciş'te devletin hastanesi yıkıldığı için, hastaneye Erzincan'a götürülürken yolda ölüyor. Demek ki depremden önce alınan bir önlem yok. Bunu anladık.

Hep söylüyorum parasal yardımlarımızı Kızılay'a yapalım diye ama Kızılay "Mevlana çadırlarına 4000 TL gerekiyor" deyince de aklıma geliveriyor, sahi deprem vergileri adı altında on iki senedir toplanan para nerede?

Sayıştay bile bilmiyormuş diyorlar. Sosyal medyanın yalancısıyım.

Ama cidden sormadan edemiyorum, sahi ? Nerede?

3 yorum:

Gulcin dedi ki...

Yeliz bunu konusuyoruz biz de dunden beri. nerede gercekten? hayir tabi ki verelim elimizde olani paylasalim bundan daha guzeli olamaz. kimsenin de buna itirazi yok. ama o kadar verdigimiz vergiyle kisa bir surede orada herkesi barindiracak prefabriklerin kurulabilmesini bekliyor insan. Beklemiyor degil.
ben de sorayim diyordum ne iyi ettin sen soruverdin.
tesekkurler

Asortik Krep dedi ki...

Bu yazıya link vermeli, süper mailler ve soru bir harika :))

ÇokBilmiş dedi ki...

Ben de şunu düşünüyorum: Van'ın nüfusu ne kadar? Orada yıkılan bina sayısı kaç? Yardım bekleyen insan sayısı kaç? Kızılay eğer bu kadar binaya ve bu kadar insana para, erzak, yardım eşyası yetiştiremiyorsa; yarın öbür gün İstanbul'da deprem olduğunda bize kim bağışta bulunacak?