31 Temmuz 2013 Çarşamba

Entari

Kim söylemişti, hatırlamıyorum. Bir arkadaşımın annesi olabilir. Kadının gençliğinin ‘60’larda ya da ‘70’lerde geçtiğine eminim. Zira şöyle demişti; “ya şimdi ne çok kafa yoruyoruz ne giyeceğimize. Altına neyi giyelim de üstüne ne uyduralım, düşünüp duruyoruz. Bizim gençliğimizde ne güzel entarilerimiz vardı, geçirdin mi sırtına, oh tamam!”
Budur abicim! Sırtına geçirivereceğin tek parça entarilerin olacak. Dünyanın en pratik kombinlemesi, budur! yani kombinlememek : )
Benim bu resimdeki gibi birkaç tane elbisem var, kısaca “ne giycem ben!” sorunsalına “kurtarıcı” adı altında çözüm hizmeti sunuyorlar.
Niyetim aslında elbiselerimi kendim dikmek. Bunun için biçki dikiş kursuna gitmeye hazırım.  Ve bunu blog da dahil olmak üzere pek çok mecrada dile getirdim. “Kırk kere söylersem olur” mu demeli, “evrene taleplerimi iletiyorum, eh artık eşek değil ya, fırsatları önüme serer” mi demeli, ne demeli bilmiyorum.
Oradan bakınca el işi konusunda son derece yeteneksiz, beceriksiz ve hatta zevksiz görünüyor olabilirim. Ama benim geçmişimde dikişin çok önemli bir yeri var. Burda dergileriyle büyüdüm ben. Muhteşem dikiş diken bir annenin kumaşa ilk makası vurmadan önce, dikiş çabuk bitsin diye, evin bir ucundan koşturup gelen küçük kızıydım ben. Annesinin dikişinden artacak kumaşları kasap kedisi gibi bekleyen, o kumaşlarla bebeklerine elbise diken, harçlıklarını biriktirip oyuncak bir dikiş makinasına servet yatıran, terzi olma heveslisi bir ufaklıktım.
Yav ben ne ara gittim mühendis oldum, hala anlamadım!
Neyse… Biçki dikiş diyordum. Orada burada bık bık bık söylüyorum diyordum. Aile içinde de pek çok defa dillendirdiğim oldu.
Kelimelerle tarifi imkansız yeteneksizliğimi fark etmiş olacaklar, farklı zamanlarda ve çapraz ağız arama yöntemi uyguladığım annem ve İlker’in annesi (ikisi de çok güzel dikiş diker bu arada) ağız birliği etmişçesine dikişle uğraşmamı hiç tavsiye etmediler.
Bana “Zamanın yok, aman ne uğraşacaksın indirimden alasını alırsın”, “çok özendiğin bir şey varsa söyle ben dikeyim, aman sen uğraşma”, “özel bir şey istiyorsan terzi Necla teyzeden isteyiver, niçin uğraşacaksın” gibi cümlelerle geri bildirim yaptılar.
İşin kötüsü de ne biliyor musun? Haklılar, maalesef haklılar : )


11 yorum:

turkuaz kıyılar dedi ki...

Hah işte bunu diyordum:)

Bir entariyle günü kurtarmak çok akıllıca...

kesip biçip dikmek kısmına gelince eminim emek verdiğinin ve zevkine göre diktiğinin tadı ayrıdır ama indirimde öyle güzel parçalara denk geliyorsun ki çantaya atıp çıkması daha bir kolay geliyor...

BitliTurist dedi ki...

Ben de bunu br kaç sene önce farketmiş bulundum ama istediğim gibi bir elbise bulmak mümkün olmuyor maalesef. Beğendiklerimin fiyatları abiye fiyatlarıyla yarışıyor. Bu hevesle ben de dikişe başladım ve evet bir kaç kere gittim sadece. İki adet yarım elbise ellerimden öpmeyi bekliyor. Bakalım ne zaman?

moriçe dedi ki...

Entari kurtaricidir tabi. Tek parca alt veya ust kiyafete 30 lira verecegime bi elbiseye 100 lira veririm keyfime bakarim( burda ki fiyatkar temsilidir) bi de elbise astar istemeyen turdense yakasi da icine badi giymeyi gerektirmeyen turdense degmeyin keyfime:)) geriye bi tek kildan tuyden bi problem kaliyo onu da idare ediyoruz artik napalim:))

Deli Anne dedi ki...

ah canım ya.. ben de entari severim ama neyleyim ki duba olunca hiçbirşey giyesim olmuyor.. iskoç kadınlara bakıyorum çok kilolular ama öyle güvenle ve o güvenin verdiği güzlelikle taşıyorlar ki elbiseleri gıpra ediyorum.. tadını çıakr bence sen .. hazır dikenler de varmış bol bol diktir:)

firdevs dedi ki...

Dikis konusunda Allah icin yetenekliyim :) Kendi kendime dikis dikmeyi cozdukten sonra ( Cok zeki oldugum icin dikisi ogrenmeden kursa gitmeyi akil edemedim :p ) dikis kursuna gitmeye basladim.Kursta dikis yapmanin avantajlarindan biri de evin ip sap olmamasiydi :) Ziraa evde dikis yapinca , ev pasaktan gecilmiyor :))))

Indirimlerden kiyafet almak da zevkli tabii ki :) Ama kendi diktigin bir seyi giymek , ve " A aaa bunu gercekten sen mi diktin ?! " nidalariyla karsilasmak cok hos :)

yeliz dedi ki...

denk geldin mi zaten tadından yenmiyor görseldeki elbise öyle mesela iki senedir çok severek giyiyorum

yeliz dedi ki...

oy inşallah bitirirsin insanın zamanı olacak hevesten sonra en önemli kriter:)

yeliz dedi ki...

y evet kıl tüy çok gıcık öyle zamanlarda önceki tablodan bir pantolon seçiyorum artık:)

yeliz dedi ki...

deli annem senin güzelliğin yeter. o iskoç karılarından daha güzelsin bi kerem hiç öyle duba muba deme giy oh fıldır fıldır :)

yeliz dedi ki...

Evet o pislik yüzünden annem artık hiç dikmiyor :) ama işte kurs olayı süper. Ya da atölye gibi bi yerin olacak kendine özel orada dikeceksin

annembenvekizim dedi ki...

benim annem terzi idi bana bilinçli olarak öğretmedi dikiş işi zor iş diye, şimdi bende hevesleniyorum bazen, ama vaz geçiyorum, dikiş yerine örgü örüyorum, hem ortalık batmıyor, bu sayeye zibilyon tane şalım oldu :D ve burda dergilerini hala alıyorum zaman zaman bakmak için :)