17 Ocak 2014 Cuma

Benim muhterem bir alem!

Antibiyotik dün bitti, biter bitmez de yeni bir öksürük başladı.
An itibariyle kulağımda öksürük krizi elimde bilgisayar... Halim hal değil ya neyse...
İlker'in hastalığı Arca'nınki bitmeden başlamıştı, zaten bir haftadır uyumuyordum, üç gün daha eklendi. Onunki bitti, yine Arca. Sıra bana gelmesin hiç sırası değil zira...
İşleri eve getirir durumdayım, az önce yazdığım yığınla maili Çinli kardeş bilgisayarını açar açmaz görecek ve muhtemelen ebeme küfredecek. Saat farkı bebeyim idare et bir zahmet!

Bu aralar aynı anda birkaç kitap okumak, deli gibi yazmak, sosyal medyanın altını üstüne getirmek istiyorum, öyle deli bir enerji hasıl oldu bünyeye. Allah hayra çıkarsın. Hemen hiçbirini yapamıyorum tabii.



Bendeki deli manyak bir hal, kanımca yakında durulacağım ve tükenmişlik sendromundan şikayet edeceğim. Sonuçsuzca sağa sola saldırmanın sonu bu olacak, ne olacak?

Muhteremin eli öpülesi bir ermiş olduğundan şüphelenmeye başladım. Dün gece Arca uyduktan sonra epey muhabbet ettik. Yazmaktan çizmekten açıldı konu. Dedi ki, her gece iki saat yazsana, yani kendini böyle disipline et, yaz. Başladım mazeretlere "ay canım şimdi onun için sessizlik lazım, yok o öyle blog postu yazmak gibi on dakikalık iş değil ki... yok ya bu ara çok kafam dolu hiçbir şeye konsantre olamıyorum..." Bu arada İlker her bahaneme bir öneriyle geliyor. "ay canım ne yazacağım" diye sallıyorum, "beni yaz" diyor, roman kahramanı gibi adammış, te allam! Vazgeçmiyor da inatçı ama ben de bahanede üretkenliğin zirvesindeyim. Böyle bir on beş dakika sohbeti bu çapta döndürdük, neyse bakarız boşver şimdi dedim, gittim yattım uyudum.

Sabah oldu, metrodayım. Bir anda kahkahayı patlattım! Etraftan bakanlar olduysa da umurumda değil, seyahatte aymazın kralıyım, sallamam elalemi.

Bak ne okudum...


Eline alan her kadının eline yapışan baş ucu kitabı haline gelen "Kurtlarla koşan kadınlar"

Ofise gidince altını çizdim, İlker'e okuttum bu akşam, "a sahi dün konuştuk, aynı şeyleri yazmış" dedi, o kadar...

Acayip bir kocam var benim hep söylerim. Tek satır okumaz (bu kısmı bile zorla okuttum) ama senin sayfalar dolusu okuduğundan fazlasıyla mıncıklar beynini. Diyorum işte ilginç bir kişilik...

 "Kurtlarla koşan kadınlar"dan daha çok bahsederim, zira bu kısım altını çizdiğim tek yer değil.
Ama bu ara pek konsantre olamıyorum, hem yalnız kalmam lazım, sonra ciddi yani, kafayı vermek lazım...
:P 



1 yorum:

Gulcin dedi ki...

Arcam canim benim iyiles de su annen de bir nefes alsin. Gecmis olsun Yeliz.
Bu arada muhabbetinize bayildim. Ozan da arada onu soyluyor beni yaz :) Ne ozguvendir bunlardaki. Bir araya getirelim birbirlerini yazsinlar :))
Ama sen yaz sen hep yaz.