30 Aralık 2014 Salı

Pazar şükürleri

Aylar olmuş AVM’ye girmeyeli. Pazar sabahı evde terör estirdim. Hemen hazırlanıp çıkmalıydım, şehir halkı uyanıp Agora’yı işgal etmeden işimi bitirmeliydim. Sonra trafiğinden park yerine, dükkanlarda kasa sırasından dönüş yolu çilesine kadar çekeceğim o kadar çok şey vardı ki…

AVM ziyaretim sırasında yeni ve gereksiz şeyler öğrendim, mesela Agora’nın İzmir’in en çok ciro yapan AVM’si olduğunu, mesela Jingle Bells şarkısının 87500 ayrı türde söylenebileceğini ki ben benim oğlanın yorumunu seviyorum…  


Oğlan demişken İlker’le ikisi evde kalmışlardı. Arca’yı özellikle kışın özellikle hafta sonları AVM’ye sokmamaya çalışıyoruz, zaten nanemolla bir de mikrobun 50 tonuyla tanışmayıversin. Ben kendimi eşe dosta yeni yıl hediyesi almak üzere feda etmiş oldum böylece:P AVM’den çıkıp pazara gittim. Allah için çok iyi geldi. AVM’lerdeki o statik elektrik, cep telefonlarının oluşturduğu o güçlü manyetik alan beni çok rahatsız ediyormuş, şimdi fark ettim. Pazar benim ortamım yav… Mis gibi meyveler, yeşillikler… İki haftadır gitmiyordum özlemişim, “şükür” kavuşturana…

Ben bu pazarı bu kadar seviyorum ya yakında kapatırlar, eminim. Toplu taşımayı da övüyordum, belediye dahiyane aktarma fikriyle içine etti. Pazara da bugün yarın el atar, nazarım kurusun!

Eve dönmeden bir de markete uğradım, zira Arca cookie terörü estirmiş, illa ki pişsin demişti. Allahım kurabiye yapan, üstelik de kurabiyesi beğenilen ısrarla kurabiye yapsın diye yalvarılan bir anneye dönüşüyorum, şükürler olsun!

Eve geldiğimde muhteremle prototipi evi toplamışlar, öğlen maçını izlemeye hazırlanıyorlardı. Arca’nın yayınlanan tüm maçları izlediğini söylemiş miydim? Peki ya futbolcuların hepsini tanıdığını? Bir vakitler de plakaları ezbere biliyordu, şimdi unuttu, ezberci işte. Nerede gereksiz bir bilgi var, Arca ona yoğunlaşıyor, allahım ben nerde yanlış yaptım!

Üşümüşüm sıcak bir çorba içtim, annemin tarhanası, of nefis. Sonra kurabiyeleri fırına attım. Onar dakikalık aralarla tepsiler pişti, ben çamaşır astım, Arca ara sıra öpmek istedi, kucak kucağa öpüştük. (Sanırım tüm gün tek anne çocuk aktivitemiz buydu.) Kurabiyeler pişince okuma köşeme sindim. Kahvem yanımda, kitabıma gömüldüm. İlker bilgisayarda çalışır, Arca maç izlerken sahip olduğum bu iki insandan yana ne kadar şükretsem az diye düşünmekteydim.

Biraz buruk bir cumartesinin ardından sükunet içinde bir Pazar iyi geldi. Özellikle de okumak. Bu günlerde elimde İnci Aral’ın Kendi Gecesinde isimli kitabı var. Son dönem okuduğum damar kitaplar gibi değil, oldukça hafif ama bir yandan da güncel bir kitap. Beğenmeyen çok arkadaşım var. Ben “beğenmedim” diyemem. Güzel tespitler ve çok emek verilmiş cümleler var. Zorlama dersem ayıp etmiş olurum ama bir biseksüel erkeğin karakterine haliyle yakın hissedemedim kendimi. Konu ilginizi çekerse okuyun, pişman olmazsınız deyip kitaba bir virgül koyayım, bana kahkaha attıran bir bölümü oldu ki, derhal İlker’e anlattım. Kitaptaki adam zengin babasına avukat bir kadın arkadaşını yurtdışı bursu için getiriyor. Yaşlı adam genç kadından etkileniyor ama diyor ki, manikürünü kendi yapmış, üstelik de becerememiş. Ne alaka diyor oğlan. Yaşlı adam da “manikürünü kendi yapan kadın paragöz ve hırslı olur” deyince ben kahkahayı patlattım tabii. Onu bunu bilmem de bence on beş kağıttan tasarruf etmek isteyen tutumlu bir kadın olabilir pek ala, misal ben:P 

Bazen karşıdan kitaplara çok para veriyormuşum gibi görünüyor ya, o iş öyle değil. Bak manikürümü kendim yapıyorum, üstelik kitaplardan daha iyi bir şükür vesilesi olabilir mi? Kahkaha bile attırıyor yav! Ha bu arada manikürümü bu defa kırmızı oje ile tamamladım. Sanırım hayatımda ilk defa kırmızı oje sürüyorum. Komik gelecek ama moralimi düzeltti. Bir şükür de kırmızı ojeye ve evde manikür yapabilme yeteneğime gelsin mi? Gelsin:) 

10 yorum:

Gulcin dedi ki...

allahim paragoz ve hirsli miyim yoksa :)
ama benimki biraz mecburiyet gurbet elde... diyecegim de turkiyede olsam da ben kesin kendim yapardim biliyorum kendimi :)
Yeliz senin bordo ojen var mi? benim yeni amacim bu :) pek ozeniyorum evde manikurume ekleyeyim diyorum :)

Esen Can dedi ki...

:)) Çok tatlı bir post olmuş :)
Mutlu yıllar ;)
İmza: Her daim manikürsüz kadın :)

Sittirella dedi ki...

Paragöz ve hırslıyım! :)))
Yannış tespit yapmış kitaptaki abi bence; steril olup olmadıklarını bile bilmeden ellerimi ayaklarımı o ana dek onyüzbin tane el-ayağa değmiş aletlere teslim edemem :)
''Cins''im kısaca :P
Pazar gibisi var mı be Yeliz? AVM sevmem, pazar ara ki bulasın :( Alışverişe eşimi gönderiyorum, bazen 4-5 ay markete uğramadığım oluyor...mecbur kalırsam bakkala gidiyorum, en azından daha minnak, daha samimi :)

yeliz dedi ki...

ah var var!! önce bordo ile başladım. kırmızı yeni. tabii ya deli misin bbir de manikür için kuaföre mi gidilir ? Benden daha iyi yapmıyorlar:)

yeliz dedi ki...

teşekkürler:) sana da mutlu manikürlü yıllar:) ama çok kolay ha manikürünü kendin yapmak bak bir ara yazarım. çok küçük bir yatırımla ayda iki defa maniküre gitmekten kurtuluyorsun:)

yeliz dedi ki...

bence de yanlış :) hijyen kısmını düşünmemiştim ama bence çok haklısın! sabahın köründe avm fena olmuyor ama burada marktee çocuk gezdirmeye gelenleri görünce deliriyorum! ulen çocukla yapacak yığınla şey varken market gezmek ne ola ki:))

okuyanguzel dedi ki...

Aaaaa! Ben de manikürümü kendim yapıyorum evet hem çok para hem de hijyenik değil.

Kitapsız Kedi dedi ki...

Ablası manikürcü olan biri olaraktan söylüyorum ki, artık öyle bin sefer kullanılan aletlerle yapılmıyor manikür. Tek kullanımlık her bir şeyleri :) Klinik gibi tertemiz bir mekanda, son derece streril bir şekilde yapılıyor. Manikürcüleri ekmeğinden etmeyelim lüffen. Manikürünüzü manikürcülere yaptırınız. Mümkünse adres de vereyim oraya gidin :P

dennis dedi ki...

Felaket tellalligi yapmis olmayayim ama o pazarin arka tarafi istinye park olucakmis (kesin bilgi) yalniz arka taraf'tan kasit neresi orasi belli degil ki bence o pazar da o avm'ye illaki dahil edilir :(
Ellerimi anneme bile torpuletemezken ayaklarimi hic tanimadigim birinin tutmasina izin vermenin dusuncesi bile bir tuhaf (yaptirabilenlere saygim sonsuz) ediyor icimi. Kirmizi ojenin gucunu ben de yeni kesfettim sayilir ki her zaman kirmizi olsun 3 kurus fazla olsun diyen bir insan olmusumdur; nasil bu kadar gec farkettim sasiyorum kendime ;)

Sofia dedi ki...

DOĞAL YATIRIM.

$300_$4500
400$_6000$
$500_$7500
600$_9000$
$700_$10500
$800_$12000
$900_$13500
1000$-15000$.
Yatırım yapmaya başlayın ve doğrudan cüzdanınıza veya banka hesabınıza kazanın
NOT: Hesabınızı izlemek için bir Android telefonunuz veya PC'niz olmalıdır, ilgileniyorsanız WhatsApp ile iletişime geçin: +17168691327. e-posta: midasgoldmoney@gmail.com