7 Ocak 2019 Pazartesi

Yılın ilk pazarı

Yeni yılın ilk pazartesisine bomba gibi hazırım, diyemiyorum. Bütün günümü Fransızca çalışarak geçirdim yine de sınava hazır değilim, neden?
Çünkü tam çılgınlar gibi kendimi kaptırdığım sırada, günün yarısını İzmir’den getirdiğimiz yufkalarla buzluğa konmak üzere ıspanaklı börek ile paçanga böreği hazırlamakta olan muhterem kocamın özlemine kurban gittim. Neymiş? Bu kadar saat özlemişmiş. Mutfağın bulaşığının temizlenmesi gerektiği gibi küçük bir ayrıntı da gözlerden kaçmadı ama blog köşelerinde kocamı çekiştirecek değilim. Adam bana akşam yemeği için bir spagetti bolonez pişirmiş, yemezsin de yalarsın yeminle.
İki haftadır muhteremin yemeklerini özlemişim. 

Tatilimizi, sevdiklerimizi ve özlediğimiz lezzetleri  merkeze alarak geçirmekten pişman değiliz. “İzmir’de yiyeceklerimiz” listesinin tamamını mideye indirmekten gururluyuz. Lakin aldığımız kilolardan hoşnut değiliz.

Neyse ki yarın itibariyle diyete başlıyoruz. Yani izmir’de tıkındıklarımızı saymazsak bizim akşam yemeği aslında bir nevi altın vuruştu. 

Fransızca çalışmaktan koparıldığımda mise en place’ını  (koparamazsın beni fransızcadan asla!) yaptığım buharda haşlanmış brokoli salatası ile zeytinyağlı barbunyanın pişmesi için geçen sürede mutfağı temizledim. Böyle de multi tasking bir insanım allah affetsin.

Bu defa kiloda hedefim büyük. Hayalleri küçük tutmanın kime ne faydası olmuş? Misal evvelden 3 kilo versem yeter diyor, 2-2,5 kilo verdim mi, eski tas eski hamam tekrar yiyordum. Bu defa hedef 52 kilo. Bu, Arca’yı doğurup emzirirken düştüğüm kilo. (50 kilo ile hamile kalmıştım ama on sene evvelinin 50 kilosunu hedeflemek acımasız olacaktı)

Hedef demişken, hemen her hedefimi büyük tuttum bu yıl. Mesela Mart ayında belediyede fransızca konuşmayı hedefliyorum. Dahası insanların konuşmamı anlamasını. Evet ulaşılması zor bir hedef kabul ediyorum. 

Okunacak kitap sayısını 49 yaptım. Neden 50 değil? 49,99 tl etiket koymakla aynı mantık, yersen. İzlenecek filmler de öyle. Bakalımtutacak mı? Hep birlikte göreceğiz,evet çünkü hedeflerimden biri de blogda yazmak bunları.

Şimdilik bu kadar. Duş alıp yeni haftaya hazırlanmam lazım hadi hepimize kolaylıkların ayağımıza geldiği, zorlukların kapıdan giremediği bir hafta olsun.





2 yorum:

Mevlude Turk Topal dedi ki...

Ayyyy nedir bu fransizcadan cektigimiz bizim? Bende subatta basliyorum. Ben de hedefimi buyuk tuttum fransizca konusunda:)) Belediye konusuyorum, simdi marketlerde kasa acmayip kuyrukta bekletenlerle kavga edebilecek boyutta ogrenmek istiyorum:)))
Ah o yufkalar. Ay dur bak yine cosacagim, en iyisi ufaktan ufaktan gideyim ben:))

Lale dedi ki...

Yeliz ama spagetti bolonez varken de kiloların önemi kalmaz��
Ben yazinı yılin ikinci pazarina yaklaşirken okuyabildim.Yilin bütün pazarları muhteşem olsun.