arca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
arca etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Şubat 2015 Perşembe

Yuva

Her canlının bir yuvaya ihtiyacı var. Yalnız kalmak istediğinde, üzüldüğünde ya da sadece keyif yapmak istediğinde çekildiği bir yuva.
Evvelden anlatmıştım, benim okuma köşesi bir yuva aslında. Evdeki pipililer maç izleyecekse ya da tepişecekse, ben köşeme kaçıyorum, hatta bazen yüzsüzce kulaklıklarımı takıp izole oluyorum. Yuva lan işte!

18 Mart 2009 Çarşamba

SSK rapor olayı

sevgili tecrübli annelerin memelerin acımasına alışılıyor rtak açıklamasından sonra olaya tamamen pozitif bir yaklaşımla müdahale ettim ve şimdi eskisi kadar kötü değil. Gülnur teyzem - doktorum - bana 10 ar dk emzir ve isterse 1 saat sonra tekrar emzir ama çok memede tutarsan memeyi emzik yapar, boşuna canın yanar uyarısını da yapmıştı. Bunu da dikkate alıyorum.
Bu aralar Arca ile daha fazla başbaşa kalmaya çalışıyorum. Anneler hergün arayıp ihtiyaç var mı gelelim mi diyorlar ama ben evde yapılacak iş varsa çağırıyorum kendilerini:) bizim Arca evde kalabalığı sevmiyor gibi. Haftasonu gelen tüm misafirler arca yaygarayı basar bazmaz apar topar kaçtılar. Bugün sabahtan beri başbaşayız, şimdilik bir arıza çıkarmadı. Hem uyumama hem biraz etrafı toplamama hem de şu an kafeinsiz ilk nescafemle ve birkaç bisküvi ile keyif yapmama izin verdi Arca hazretleri:)
Sevgili iktidarımızın seçimlere az süre kala nüfuslar değişecek işkencesi yüzünden nüfus dairesine gidemiyoruz, dolayısı ile Arcanın nüfusu hala yok!!! Ve ben de şu SSK raporunu kapatma konusunda kendilerinin nüfusuna ihtiyaç duymaktayım.
Bunu en son bebek doğduktan ne kadar sonra yapmalıyız? Ben 15 gün diye hatırlıyorum ama? paramızı bebek 56 günlükken alıyormuşuz, bu tamam ama öncesinde birşey yapmalıyım değil mi?

Bu arada sevgili PITIRCIK ve KUZUNUN ANNESİ ne kesinlikle yoru gönderemiyorum. Benden mi kaynaklanıyor acaba? Mesela bu SSK konusunda tecrübesi olan Pıtırcığın tavsiyelerine çok ihtiyacım var ama ulaşamıyorum kendisine. Sorun bende mi acaba?

bizim keyif 4 bisküvilikmiş:) arca mızıklıyor, hadi bakalım sarıkız görev başına:)

16 Mart 2009 Pazartesi

niye acıyor?

ilk günler göğüs uçlarım içe dönük olduğu için göğüs kalkanı kullandım. İyiyidik, yaralarım geçti. Sonra Arcayı her emmeden sonra hıçkırık tutmaya başlayınca hava yutuyor deyip kalkanı attık. Önceleri hiç sıkıntı yoktu, ilk memeyi kaparken acıtıyor sonra alışyordum. ama 2 gündür tüm emme boyunca canımı acıtyor. Hani yanlış tutuyorum desem meme uçları yara da olmuyor. Sadece inanılmaz acıyor.
her emmeden sonra meme uçlarını yıkayıp lansinoh krem sürmeye de devam. Ama bu acıya ne sebep olur, nasıl kurtulurum? tecrübeli annelerin yardımına ihtiyacım var.
sevgiler

14 Mart 2009 Cumartesi

Arca bir maymundur

Arca bir maymundur
Şebek maymunudur
Babasının (annesinin) üstüne
işer, sıçar, osurur...

İlkerin son bestesi takdim olunur.
Hemen her alt açma seansımızda bir hadisemiz var. Malum arkadaş diğer bebekler gibi geğirerek değil osurarak gaz çıkarmaya alışkın olduğundan her alt açışımızda suratımıza osuruluyoruz. İşemeden kurtardığımız seanslar ebeveyn zaferi olarak tarihe geçiyor. Genelde Arca hep önde.

Efendim, hiç blog yazamamaya başladım ve son derece canım sıkkın. Gündüzleri Arcayı uyutmak pek mümkün olmuyor, gece ise o uyurken uyumaya kasıyorum, günler böyle geçiyor. Bu lohusalık hoş değil. Evden çıkmak istiyorum. Sünnet ve kilo kontrolü olduğunda acayip sevinçliydim. Sünnetle ilgili hiçbir sıkıntı kalmadı. Oğlu olanlara olacaklara şiddetle tavsiye ederim. Kilomuz? 3250 gr doğan Arca, ilk hafta sonunda 2900 gr a düşmüştü. Bu hafta doğum kilosuna dönmesini çok istiyordum. Ancak 3050 gr olmuş. Ama 8 günde 160 gr , altsınır olmakla birlikte yeterli dedi doktor. Yani ek gıdaya gerek yok, iyi yolda ilerliyoruz. Ancak sarılık hala var dedikleri için moralim acayip bozuldu. Aslında sarılıkla ilgili halsizlik, sürekli uyuma belirtileri artık kaybolmuştu ama bedeninde sarılık olduğu için rahatsızdım. Bu kadar iyi bakıma rağmen hala tamamen geçmemesi can sıkıcı. Tekrar kan almaya götürdüm. Bilurubin seviyesi 9,9 çıktı, 1 hafta önceki 10,5 idi. Tabii düşüyor ama düşüşü biraz yavaş.

Dün Arcaya mevlüt yaptık. İlker bu tür olaylara son derece karşı ama ben istedim, çünkü:
1. Bebeğime dua okunsun istedim, iyi dilekler onunla olsun
2. Bu vesile ile zırt pırt gelecek bilmem kim teyzeleri de tek seferde ağırlar kurtuluruz dedim.
3. Annelerin yapma arzusunda oldukları bu hadise ile onlara olan görevimi yerine getirmiş oldum
4. Mevlüt şerbeti içtim danalar gibi

Tabii 25 kişi olacağımızı hesaba katmamıştım. Arcayla geçirdiğimiz harika akşamın ardından İlkerin annesi erken geldi. Azıcık daha süt sağıp bıraktım, alelacele kuaföre gittim. 1 yıldır makas görmeyen rapunzel saçlarımı kestirdim. Allahım resmen hafifledim. Ama gölge yaptırmaya vaktim olmadığı için haftaya erteleyerek eve döndüm. Bebeğim hala uyuyordu. İnsan bebeğini bırakınca ufaktan suçluluk duyuyor ama keyfi yerindeydi. Derken insanlar erkenden gelmeye başladı. Benim planımsa Arcayı emzirip yatırıp minimum insanla muhatap etmekti. Ama olmadı. Saat 1 den itibaren Arca uyumadı ve ben sürekli emzirdim. 25 adet annenin hemen hepsinde aynı sözler,
- emiyor mu? (emmese sanki kendi emzirecek!)
- bol bol emzir kızım (daha memeyi bırakalı 20 dk olmadı, nasıl acıkmış olabilir?)
- hmm o zaman sütün yetmiyor (iyi de bu çocuk çiş kaka yapıyor, kilo almaya başladı)
- ek mama verecek misin? (hayır daha dün doktor anne sütüne devam dedi)
- yok yok ben sana yarın bi milupa kapıp geleyim. Çocuk biraz kendine gelsin. (allah sabır versin)
- su içiyor musun? (evet 3 lt içiyorum) aa o zaman proteinli gıdalar da almalısın.
- sütünün alitesini hıfzıssıhada ölçüyorlar gönder baksınlar iyi miymiş.

Ve Arca tüm kadınların ellerinde dolaştı, ben sadece mevlüt okuyan hocanın eline vereceğiz sanmıştım. Panikledim ama duanın ortasında çocuğu kapamadım, kalakaldım. Bir de herkesler ağlamaya filan başladı. Niye ki? Duadan etkilendiler galiba?
Neyseki akşam İlkerim geldi, veleti uyuttuk, bende deli bir başağrısı peyda oldu, sonra uyumuşum. Gece düzene geri dönmüştük. Sabah yine mızmızlanmalar başladı, anane gelince bizimki şımarıyor galiba. Annem de "bu çocuk aç!" lara başlıyor. Sonra tüm düzen kaçıyor. Neyseki şimdi uyudu. İlker birazdan gelecek, ben de mevlüt şerbetimden yalana yalana içiyorum ama şimdi biraz uyumaya niyetliyim.

8 Mart 2009 Pazar

tekrar merhaba

Arca ile hayat maceramız tam gaz devam ederken kendimi kopyalamaya karar verdim. Birimiz 24 saat Arca ile ilgilenirken diğerimiz uyuyacak, bloguna birşeyler yazıp dostlarını ziyaret edecek, banyo, yemek gibi temel ihtiyaçlarını karşılayacak. Hani ev işlerinden bahsetmiyorum bile. Hamileyken bol bol uyu öğütlerinin ne kadar doğru olduğunu anladığımı söylememe gerek var mı bilmiyorum.

Doğum anıları pek yok. Yani epidural sezeryan hemen her annede aynı anıları biriktiriyor. Sadece Anestezi uzmanının çok iyi olduğunu söyleyebilirim. Zaten en önemlisi de buymuş. Sonra bebeği Gülnur teyzemin çıkardığını, yanıma getirdiğni, bir güzel koklaştığımızı ve Arca'nın deli gibi ağladığını hatırlıyorum. Ama ben hiç ağlamadım. Allahım ne duygusuz kadınım:) Beni Arcadan epey sonra odaya getirdikleri için İlker biraz çıldırmış. Kötü birşeyler olduğunu sanmış. Neyse odaya geldikten sonra hemşireler göğüs uçlarıma bakarak pek iyi haberler vermediler. Evet süt geliyordu ama göğüs uçlarım içe dönüktü. Silikon meme başlığı tavsiye ettiler, hemen getirildi. Arca emme duyguları epey gelişmiş bir bebekti, çok zorlanmadık. Ama yine de acı vardı, hala da az çok devam ediyor. Sarılık riski olduğundan bir gece daha hastanede kalmaya karar verdik. İyi de oldu, topuk kanı hastanede alındı, sağlık ocağına gitmek zorunda kalmadık, sarılık testi de yapıldı. Değer çok yüksek olmamakla birlikte dikkat edilmesi gereken seviyedeydi. 6,7. Eve geldiğimizde çok mutluyduk ama ...

Arca ile ilk günlerimiz haliyle sıkıntılı geçti. Sarılık riski çok yüksekti, 2 defa test yapıldı, 7. günden sonra tehlikeli seviyeye gelmediği için hastaneye yatmasına gerek kalmadı. Bu işin tedavisi bol bol emzirmek ve SU VERMEK. Evet anne sütünden başka şey vermeyelim diye direten ben, annem birkaç kaşık su verdi diye tedirgin olurken meğer suyun ne önemli olduğunu farketmemişim. Zira ilk gelen anne sütü pek yeterli olmuyor, takviye lazım. Ve sık sık emzirmek için uyandırmak çok sıkıntı verici. Çünkü melekler gibi uyuyor sanıyorsun ama o aslında sarılıktan gözünü açamadığı için öyle. Memede uyumalar, 5 dk da sızmalar hep üzücüydü ama atlattık gibi.

8. gün göbeğimiz düştü. Ne yapacağız hiç bilmiyoruz. Bunu sonraya bıraktık. Aynı gün doktor randevumuz vardı. Hastanede kaldığımız süre içinde bizimle ilgilenen hastanenin çocuk doktoruna gösterdik Arcayı. Ağırlık 3250 gr, boy 50 cm, baş çevresi 35 cm olarak doğmuştu. Standart bebek!! Ama 1 haftada epey kilo kaybetmiş. 2900 gr olmuş. Doktor, şimdilik korkulacak birşey olmadığını, mama eklemeye gerek olmadığı söyledi ama 1 hafta sonra sadece kilosunu ölçmek üzere tekrar getirmemizin iyi olacağını anlattı. Eğer sütüm yetmiyorsa ilave mama olayına kendimi hazırlamalıyım sanıyorum. Umarım yeter ve bebeğim doğum kilosuna geri döner. Her bebeğin ihtiyacı olabilecek ilaçlar yazdı bize. Özellikle gaz için Zinco damla yazması iyi oldu. Çünkü Arcanın bazı geceler inanılmaz sancıları tutuyor. Bugün sabah o kadar sancılydı ki saatlerce uyumadı tabii ben de.

Yenidoğan sünneti hem bizim tercih ettiğimiz hem de doktorlarımızın önerdiği bir olaydı. Ancak çocuk doktoru hemen doğumun ertesi yapılmasındansa göbeğin düşmesinin, bu sürede sarılık riskinin de atlatılmasının daha doğru olacağını söyleyince beklettik. Yenidoğan sünneti sağlık açısından çok faydalı, bebeklerde idrar yolu iltihabı riskini çok düşürüyor. Ayrıca yenidoğanlarda acı eşiği çok yüksek olduğundan hem lokal anestezi ile kolayca yapılabiliyor, hem de çok çabuk iyileşiyor. İlk tercihimiz kendi hastanemiz Ege sağlıkta yapılmasıydı ama fiyat çok yüksek geldi. Biraz daha araştırınca, arkadaşlarımızın da tavsiyesi ile Çocuk Cerrahisi merkezini bulduk. 2 çocuk cerahının kliniği burası. Kesinlikle tavsiye ediyoruz. Uzun uzun neler yapılacağını anlattı doktor, önce bizi hazırladı olaya. Dün 12. günümüzdü, İlkerin annesini de alıp gittik. Malum İlkere ameliyat olayları ters. Anneye müdahale sırasında mutlaka ihtiyaç oluyormuş. Bol bol konuştum, öpüp kokladım, yanağımı burnuna dayadım ki bebişim yalnız olmadığını hissetsin. Çok az ağladı ve 20 - 25 dakika içinde herşey bitmişti. Sadece 5 gün banyo yapmayacak, perşembe tekrar kontrole götürülecek ve bu iş de bitmiş olacak. Herşey bir tarafa oğlum 5-6 yaşına geldiğinde o sünnet travmasını yaşasın istemiyordum.

İşte böyle...
Şimdi sütümü arttırmanın peşindeyim ki mama takviyesine gerek olmasın.
Neler yapıyorum?
En az 3 litre suyun yanı sıra açık çay, süt, meyve suyu, komposto ve ablamın getirdiği karışım (anason, rezene, ısırgan otu ve kimyon - kaynatıp içiyorum - pek iğrenç) ile günlük sıvı alımım 4 litreyi geçiyor. Zaten emzirirken içim yanıyor, bunlar çok iyi geliyor.
Sütlü tatlılar
tahin pekmez
yumurta, peynir, yoğurt

Peki başka neler yapmalıyım?

Arca 3 saatte bir emiyor. 4 saate çıktı mı uykusundan uyandırıp emziriyorum. Son günlerde her bir memeyi 20 dakika emmeye başladı ama bana hala pek kilo almıyormuş gibi geliyor. Ne yapmalı?

P.S. Herkese tekrar iyi dilekleri için teşekkür ediyorum. Beni hastanede ziyaret eden Hülyaya ayrıca çok teşekkür ediyorum, çok mutlu oldum.

1 Mart 2009 Pazar

geldik...



Evimize geldik. Hala kan uyuşmazlığından sarılık riskimiz devam ettiği için toparlanmamız biraz uzun sürüyor. Hastane, doğum, maceralarımız çok yakında burada...