19 Eylül 2012 Çarşamba

Kelin merhemi olsa…

Sevgili yorumcu arkadaşlarım aldığım ürünlerle ilgili soru sormuşlar.


Öncelikle sözlerime “kelin merhemi olsa kendi başına sürer” diyerek başlamak istiyorum : )

Canım arkadaşlarım cidden paylaşmakla ilgili bir sorunum yok da işe yarar mı hiç bilmiyorum, herkesin cildi ihtiyaçları farklı. Ama yine ben ne yapıyorum onu yazayım. 

Cilt uzmanı benim artık mutlaka sabah akşam serum kullanmamı önermişti. Kırmadım kendisini hem nemlendirici, hem serum hem de göz kremi aldım. Ama onun önerdiği tanesi 300 TL’lik markalardan değil 50-60 TL fiyat aralığındaki Yes to blueberries serisinden ürünler... Sephora’da satılıyormuş.

Neredeyse yüzde yüz doğal olduğu yazıyor. Zaten kremlerin kokusunun iğrençliğinden anlaşılıyor. İçindeki meyvalar bozulmadan bitirsem bari : ) Arca sabahları katiyen krem sürdürmüyor, güzel güzel öpemiyormuş, artık kokudan mı dokudan mı bilmiyorum, ayrıntıya girmedi “krem sürmeyeceksin!” buyurdu, padişahım sen çok yaşa deyip sürmüyorum, çantama atıyorum. Bu defa da ofisteki odam leş gibi kokmuş, arkadaşlarım bu ne be!! dediler. Ama kullananlar seriden memnun olduklarını söylüyorlar.

Gece kremine para vermeye kıyamadım. Serumun üzerine Bepanthen’i boca ediyorum, her derde deva. Bir televizyon programında “dünya para vermeyin, eczaneden alın” demişler, içeriği hakkında bilgi vermişlerdi. İçerik bepanthen işte! Bir de şimdi Lale ablam kayısı yağı demiş, olur vallaha, yaşına göre cildi bence çok iyi görünen İlker’in annesi de önermişti, şimdi hatırladım, kesin alacağım aktardan.

Cilt uzmanı kuru cildime özellikle göz çevreme katiyen temizleme jeli uygulamamam gerektiğini söylemiş, temizleme köpüklerini önermişti. Uygun fiyatlı bulursam alacağım. Ama şimdilik İlknur’un Antakya’dan getirdiği defne sabunu ile yüzümü yıkayıp duruladıktan sonra gülsuyuyla bir daha yıkıyorum. Makyaj yapmadığımdan şimdilik bu kadar yetiyor gibi gibi : )

Bu kadar: ) Bir numara yok yani. Bunlar benim yaptıklarım/yapacaklarım. Yani sizin kele yarar mı bilmem.

Kimileri alır alır kullanmaya üşenir, benim öyle bir derdim yok, üşenmem. Benim duş sonrası bir kremlenme ritüelim var Allah seni inandırsın bir saat sürüyor. Sürüyorum da sürüyorum. Yüz, el, tırnak, dirsek, vücut, ayak…. kreme bulanmamış tek milimetrekaremi bırakmadan sürüyorum. Cilt kuru olunca ne sürsen emiyor: ) Dolayısı ile seçimlerim doğruysa, işe yarıyorsa ürünler bittiğinde farkı fark ederiz mutlaka.

Kozmetikten yana güzel bilgiler veren bloglarda rastlıyorum, öncesi-sonrası fotoğrafları koyuyorlar. Ben tabii şimdi “öncesi”ndeyim, fotoğraflarımı çektim. Ürünler bitince “sonrası” fotoğrafları ile birlikte hepsini koyarım birlikte bakarız bakalım işe yaramış mı :)

4 yorum:

laleninbahcesi dedi ki...

Bepantenin mavisi çok iyidir bak onu unutmuşum, kayısı yağı konusunda çok ciddiyim... Bir de arada yüzümü maden suyu ile yıkarım...Benim cildim de fena sayılmaz hani:))

yeliz dedi ki...

alacagim lale ablacim maden suyu da cok mantikli

OzGe dedi ki...

duş sonrası için mor kapaklı dalin bebe yağı. şahane icat.

opering
concon

Okuyanguzel dedi ki...

Ben ayda bir pişik kremi maskesi öneriyorum.Cildi çok besliyor.Özellikle kuru ciltler için.