19 Şubat 2013 Salı

Çocuklu ev

Evde çocuk mu var, o zaman eşyaların kullanımındaki yaratıcılığa karışmayacaksın.

O eğecek, bükecek, kafasına göre şekillendirecek evin düzenini.

Misal sen ona Jenga oyununu öğreteceksin diye göbeğini çatlatacaksın, o Jengalardan kule tasarımları ile şaşırtacak seni.

Sen çamaşırları asmak için kucağında götüreceksin çamaşırlığa zira senin oğlan teyzesinin aldığı yarış pisti şöyle dursun, senin leğenini Formula 1 pistine çevirmiş olacak.

Utandıracak seni, odanda duran mekik aletine sen daha totonu koymamışken onun kaydırağı olacak, arkadaşlarına “bizim evde kaydırak var” diye hava atacak. Sense kem küm edip konuyu değiştireceksin. Bundan gayrı o kaydırağı mekik amacıyla kullanman mümkün olmayacak geçmiş ola!

Oyuncak kutularını rahatça raflarına dizsin diye geniş bir raf sistemi tasarlayacaksın ama o koca evde başka hiç yer yokmuş gibi arabalarını çarpıştırma oyununu senin oyuncak rafı dediğin pistte oynayacak.

Gülüp geçmemek, onların yaratıcılıklarından feyz almak lazım. Aslında senden benden daha az tüketici onlar, daha geri dönüşümcü. Çünkü daha yaratıcı.

Enerjisini atamadığından şikayetçi olduğum günlerde sosyal medyada tecrübeli annelerin fikirlerini sormuştum: Trambolin alayım mı? Çocukların enerjilerini harcamaya gereksinimleri var. Tehlikeli yerlere tırmanacağına bunda zıplasın eğlensin demiştim. Pratikanne “boş ver!” dedi, eski şilte önerdi.

Biz çocuklara yepisyeni oyuncaklar alarak onların ihtiyaçlarını karşılayacağımızı sanıyoruz. En azından ben : ) Hiç aklıma eski şilte gelmemişti, bir şeye mi ihtiyaç var, hemen alışveriş sitelerine koşmuştum.

Pratikannenin fikrini çok beğenmiş olmama rağmen acaba Arca yeni bir trambolini tercih eder mi diye düşünmeden edememiştim.

Hiç de öyle olmadı! Benden daha fazla heyecanlandı. Üstelik sadece zıplamak için değil, takla atmak için de, üzerinde oturup lego oynamak ve hatta birkaç yastık atıp kitap okumak için de kullanıyor. Ben de o oynarken uzanıp dinleniyorum, şahane : )

Hem atıl durumda olan eski bir şilte işe yaramış oldu, hem param cebimde kalmış oldu, hem de Arca’nın gereksinimleri fazlasıyla karşılandı.

Süper bir fikir!



4 yorum:

aysema dedi ki...

Bir tencere kapağı için kavga eden çocuklar biliyorum. Tüm gerçek oyuncakları bir kenara bırakıp da. Pratikanne haklı.
Arca'ya ve annesine sevgilerimle...

sihirlirloklava dedi ki...

ben yazacaktım tam..benim oğlum da tahta kaşıklar ve tencerelerle oynardı ben yemek yaparken...çamaşır leğenleri de aynen geçerli..

yeliz dedi ki...

aysema öğretmenim öyle cidden :) yeri geliyor en pahalı oyuncaktan bile daha çok seviliyor çanak çömlek:)

yeliz dedi ki...

haha aynen arcanın en sevdiği oyun mutfak ama tamamen gerçek gereçlerle:)