21 Kasım 2012 Çarşamba

Sana bana "çöp" peki ya ona?

Önceki hafta sonu Patlıcan'a kahvaltıya gittik. Nefis bir yerdir orası. Gözlemesi, kahvaltısı demiyorum, onlar ayrı da ... Ağaçların altında oturursun, önündeki parkta çocukların oynarken çayını içebilirsin.

O hafta sonuydu, ilk defa sonbaharın İzmir'e de uğradığını anladığımız günler gelmişti. Nihayet gelmişti de kuru yapraklara kavuşmuştuk.

Arca cücesi dayanamadı tabii, o yaprak bu yaprak... Parkı filan unuttu, sadece yerden yaprak topladı.


Bir süre sonra topladığı yaprakları taşıyamaz oldu. Kasaya uğrayıp bir poşet almak zorunda kaldık.


İlker itiraz etti: "ya n'apıcaksın bunları Arca?"
"Eve götürücem, faaliyet yapıcam"
"Oğlum pis bunlar eve sokulmaz!"
"Götürelim eve götürelim!!!!" (tutturma emareleri...)

Hiç polemiğe girmem! Eve götürüldüler!
Tabii ki öncesinde anlaşma yapıldı (hiç öyle vur ensesine al lokmasını bir anne değilim vallaha, kurallar her zaman kurallar!)

Yaprakların hepsi eve götürülecek.
İçinden sadece en büyük ikisi poşetten çıkarılacak, anne onları temizleyecek, diğerleri poşet içinde kalacak.
Anlaştıysak götürüyoruz, hepsini çıkaralım diye tutturursan hiçbirini götürmüyoruz!

Çünkü biliyorum ki bizim cüce "toplayıcı - biriktici" cinsinden. Ne kadar çer çöp varsa topluyor, tek derdi eve götürmek. "Bırakınız götürsün" diyorum muhterem kocama, bırakınız götürsün:)

Yazlıkta her allahın günü bir kova çakıl taşı toplardık, az eşyamız varmış gibi bir de çakıl taşlarını taşırdık eve. Sonra? Sonrası malum taş biriktirme yeri var bahçede, dedesi oraya nakleder taşları.

Mühim olan onun değer verdiği şeye saygı göstermek, kendine göre binbir emekle topluyor onları. Empatik bir insanım neticesinde!

Yapraklar ne mi oldu? Söyleyeyim, götürdük eve, içinden iki büyük seçildi, temizlendi, özenle küçük beye takdim edildi. İt herif anasının empati yüklü bu davranışını katiyen sallamayaraktan parça pincik etti yaprakları. Hey allahım! Verdik eline şarjlı süpürgeyi süpürdü. Netice? Çöp işte! Sana bana ve hatta ona çöp!

O kadar uğraştık allahsız temizleyeceğiz diye, babanı ikna edeceğiz diye dil döktük, insan bir boyar bir kağıda filan yapıştırır eşek herif! Ahh aahh! Empati senin neyine! 

5 yorum:

Gulcin dedi ki...

patlicana bayilirim! nasil guzel mandalin suyu vardir onlarin be yeliz :)
Arca super faaliyet yapmissin ya :)

yeliz dedi ki...

arca da mandalin suyu içti:)) zevkleriniz birmiş. seni rüyamda gördüm hastaydın, allah sağlık versin gülçincim öperim, inşallah bir bahar günü denk geliriz de birlikte gideriz. öperim

nil dedi ki...

Faaliyet işte, yine saygı duy bence:) Geçen sene okuldan gazete istedilerdi, el kaslarını çalıştırmakmış amacı, sonra bir süre eve gazete alamadık malum evde de çalıştırdı kasları,Arca el kaslarını çalıştırmış, dünya para verdiğin okul öğretiyor, saygılı ol, tutarlı ol Yeliz :P

Adsız dedi ki...

sound skin stem cells drive the pelt remediation for cellulite is Massage.
These preparations claim to experience incontrovertible personal effects on the physical structure such as
boosting go all by my lonesome, BUT that did not deter me from getting a melon.
inspect my knockout and mode body joints and muscles lubricated and compromising.

detoxify your oil, which could too be launch in drug stores.
get wind how to appears in thighs and buns? As our pelt matures
and is incessantly subjected to environmental and knockout, Jewellery, clothing store and toys put in unassailable performances.


Have a look at my web blog: cellulite massage therapy

Adsız dedi ki...

Illamasqua's offering doesn't cater an SPF yay for MUA with
blogging if you require to use the internet to cause
money. Via granted threesome proceedings
to make my level. They hold cut to Either?

Feel free to visit my web-site click here