17 Temmuz 2012 Salı

Çocuklarda sanat eğitimi, Susan Striker

Çok değil birkaç ay önceydi. Arca resim - karalama - yaparken yine başlamıştı ötmeye. Pardon okulda vukuu bulmuş hadiselerden bahsetmeye:) Ona aldığım yeni resim defterini karalarken "bebek gibi resimler yaptığını" anlatmıştı. Daire çiz dendiğinde çizmediğini uzun uzun anlatmıştı. Ona göre O "bebek gibi" resim çiziyordu.

Önce hoşuma gitti, oldum olası boyama kitaplarını da sevmem zaten! Varsın istenen şekli çizmesindi. Nasıl olsa "daire"nin ne olduğunu biliyordu. Renkleri de "bej", "fuşya", "gri"ye kadar bildiğine göre umrumda değildi, kafasına göre takılsaydı...

...da öyle olmadı işte. Bir şeyler dürttü beni. Zira ben Arca yaşında bir çocuğun nasıl resimler yaptığını bilmiyordum. Yani Arca yaşına göre olması gerektiği gibi resimler yapıyor muydu yoksa kendi tabiriyle "bebek gibi" mi yapıyordu çizimlerini? Dahası bu önemli miydi?
ordum soruşturdum. Susan Striker dediler! Ne iyi ettiler.

Benim gibi "ulen bu çocuk anormal mi? resim diye getirdiği renk karmaşası ne ola ki?" diye cahil cüheyla bakıyorsanız olaya, mutlaka Susan Striker - Çocuklarda sanat eğitimi kitabını edinin.


Her sorunun yanıtı var, en önemlisi "yaratıcılığı nasıl öğretiriz"in kuralları var (kitaptan aynen alıntı yapıyorum, zira işin özeti bir nevi):
1. Bir çalışmanın nasıl olması gerektiği konusunda beklentilerinizi unutup, neyi nasıl kullanacağını çocuğunuzun kararına bırakın


2. Asla çocuğunuzun çalışmasına el sürmeyin. Çocuğun bir resmi kendi başına ortaya koyması, sizin resme yapabileceğiniz katkıdan daha önemlidir.

3. Resimdeki tesadüfi şekilleri gerçek nesnelere benzetmeyin

4. Çocuğa nasıl çizmesi gerektiğini göstermeye kalkmayın, yada onun adına gerçek resimler çizmeyin. - Öğretmeye çalıştıklarınız, çocuğunuzun keşfetmesini, yaratmasını engeller nitelikte olabilir.

5. Çocuğunuza asla bu ne? ne çiziyorsun gibi sorular sormayın.Yaptığı şeyin nasıl olduğu, ne olduğundan daha önemlidir.

6. Çocuğunuza asla boyama kitapları, kolay boyalar, kalıplar, çizim makinaları gibi sanatsal yaratıcılı engelleyen oyuncaklar almayın.

7. Çocuğunuzu resim yarışmalarına veya çocukları karşı karşıya getiren etkinliklere katılmaya yöneltmeyin.

8. Çocuğunuzu tek doğru yanıtı bulmaya değil, çözüm olabilecek pek çok alternatif üretmeye yöneltin. - gerçek yaşamda her sorunun tek bir çözümü yoktur. Sanat sorunları nasıl çözebileceklerini öğretir çocuklara…

9. Uygun olmayan yüzeylere resim çizdiği için çocuğunuzu asla azarlamayın. Ona kağıt verip, güzel, çizme isteğin kabardı anlaşılan deyin.

10. Bir gelişim sürecini tamamlamadan diğerine geçmeye zorlamayın.

Benim en sevdiğim kısım pastel boyalarla ilgili olan önerileriydi.
Susan ablamız der ki... "Üzerinde ambalaj kağıdı bulunan pastel boyaların kurşun kalemden farkı yoktur. Ambalaj kağıdının amacı ellerin temiz kalmasını sağlamaktır. bence bu küçük yaşta resimden zevk almaya çalışan bir çocuk için gereksizdir"

Katıl katıl katılıyorum. Zira pastel boyalarımla ellerim rengarenk olasıya kadar resim yaptığım o ilk defadan aldığım keyif paha biçilemezdi. Hatırladığıma göre, en az beş yaşında olmalıyım. Arca'yı fazla bekletmek istemedim ve evdeki tüm pastel boyaların amlajlarını birlikte çıkardık.Arca böyle bir çocukluk karşısında şaşırdı ve belki de yüz milyonuncu neden? sorusunu sordu.

"Bir kitap okudum, kitapta senin böyle daha çok keyif alarak resim yapacağını söylüyordu."

Pastel boyaları yatay tutarak ortaya çıkardığı karalamalardan pek memnun göründü, başka da yorum yapmadı. Lakin ertesi gün, Arca'nın ambalajları çıkardığını sanan Nadire ablaya "annem bir kitap okumuş, öyle yazıyormuş" demiş.



Kitapta yazan bir şey daha var. 4 yaş civarı çocukların "mandala" tabir edilen bir şekille karalamalardan anlamlı resimlere geçtiğini anlatıyor. Mandala ne ola ki diyene anlatayım... Böyle bir çember düşün içinden ışınlar çıkıyor. Bunlar çocukların insan figürüne geçiş çizimleriymiş. Hah işte ben Arca'nın ilk mandalasını çok merak ediyorum, bu aralar. Yıllar süren bir karalama kariyerinden sonra inanılmaz bir değişiklik olacak hanemizde!

6 yorum:

cuckan dedi ki...

teşekkür ederiz, hemen okunacak:)

Evren dedi ki...

Aaa ona mandala mi deniyormus, ben de bu sensin diye getirip gosterince pek bozulmustum, deniz anasi gibi mi gorunuyorum onun gozunden diye :P

Pastelleri ne guzel kullanmis, renk secimine bayildim :)

Hüma Kuşu dedi ki...

şimdi kendimi çok kötü hissetim zira benimki sürekli pastellerin kağıtlarını çıkarıp hatta onları kırmak istiyordu ben de okulda öyle oldukları için öyle olmasını istediğini düşündüğüm için izin vermiyordum hatta yapma diye kızdım kaç kez. bugün ilk iş pastel boyaları halledelim o zaman. yazıya blogcuannedeki linkten ulaştım. bu vesile ile tanışmış olalım :)

mineoskay.blogspot.com

Unknown dedi ki...

Bu kitabı bulamıyorum :(

Unknown dedi ki...

Kitap hala elinizde mi acaba

Unknown dedi ki...

Kitap hala elinizde mi acaba