12 Ağustos 2012 Pazar

Günün sebzesi : atdötten fırın kabak mücver

Tuna'nın doğum günü partisinden çıktık, taksi ararken kendimizi pazarın ortasında buluverdik.
Pazar gördüm mü kayıtsız kalamam, kenarından geçemem, tam ortasına dalmam lazım. Öğle uykusu uyumamış yorgun bebemle sadece domates konusunda anlaşmamış olsaydık, haftalık alışverişimi de yapar giderdim. Bu defa bu pazar elimden iki kilo domatesle kurtuldu.

Domatesler nefis tam mevsimi.

Aslında fırında kabak mücver yapacağım, evdeki tek sebze ile böyle anlaştık. "Sizi mücver yapacağım" dedim, kafayı poşetten dışarı uzattı bir tanesi "kızartma mı?" dedi. Yok dedim, fırında. Pazarlığa girişecek miydi bilmem, hafif pörsümüş, razı oldu kaderine. Bir taraftan da domatesler, "bizimle bir şeyler yap! bizi böyle boynu bükük bırakma, söğüşten fazlasını hak ediyoruz" der gibi bakıyor bana. Öyle güzel kokuyorlardı ki dayanamadım. İyi de ulen ne yapsak?


Geçen Hayat "ben bunu deneyeceğim" demiş bir şey paylaşmış. Cafe Fernando var ya hani Cenk denen bir adam, nefis tarifler veriyor. Hah işte onun sitesinden. Dalmıştım o gün çıkamamıştım siteden. Var ya o siteye girip çıkan kadın akşam "elin adamları ne yemekler yapıyor, sen daha yumurta kıramazsın" diye kocasının beynini yemiyorsa şerefsizim!

Benim bile İlker'e sitem edesim geliyor ki kocam diye demiyorum, nefis yemek yapar. Ama iyi sıhhatte olsunları gelmiş olacak. Bu da senede bir iki defa oluyor.

Ritüeli vardır kocamın.
Evde kullanacağı malzemeden kilolarca olsun, o gün yemek yapacaksa, malzemesini kendi alır.
"Issız adam" önlüğünü takar.
Fonda müzik vardır mutlaka, umumiyetle 80'ler bilemedin 90'lar rock.

Yalnız çalışmayı sevmez. Kocam yemek yapıyor deyip kitabını kahveni alıp kenara çekilemezsin, zira o mutfağı hiç tanımazmış gibi kaşığa kadar yerini sorar, illa ki etrafta kim varsa dahil eder çalışmaya. Etrafta olmak faydalıdır aslında, o boklar, sen paklarsın.

Neyse ne diyordum? Ha benim muhterem kocam senede bir de olsa yemek yapar ama ben Cenk'in yemeklerini okudukça inceden sitem ederim İlker'e.


Uzatmayalım, mücverin malzemesi bir kasede çırpılırken, mutfağı domates, karamelize soğan, sarımsak ve kekik kokusu sarmıştı inceden...

Tadı da güzel şerefsizin. Bir patates bir de domates... Nesini yaparsan yap yerim, affetmem!

İlker, "tadına bakarım" dedi. Arca az önce yanıbaşındayken yaktığım bir küçük tencere bamyanın haberini aldıktan sonra "pütürsüzse yerim" dedi, tabii makarnadan önce. Bir heves pay ettim tabaklara.

İlker "domates sosu gibi olmuş bu, sen yine kendi tarifini yap boşver" dedi. Hani ona Cenk'in tarifi diye önden bilgi vermiş olsam, kıskandı diyeceğim yok öyle değil. Beğendiyse götürür, beğenmediyse söyler, hiç öyle kırılmayayım diye kibarlık yapmaz, yemek konusunda samimiyetine güvenirim. Arca "pütürlü bu ben yemem" dedi. Ona da Cenk'ten bahsetmemiştim, belli ki samimiydi, kıskançlık yoktu.

Ben üç kase domates çorbasını götürdüm. Dedim ya bir patates bir de domates... Nesini yaparsan yap yerim, affetmem!

İyi ki de yemişim zira benim dötten uydurma fırın kabak mücver tepsisinin bana tadımlık ayrılan küçük bir parçası dışında tamamı İlker tarafından mideye indirildi. Dedim ya İlker beğenirse affetmez yer, bitirir.


Mücverin tarifini veriyorum;
Google'da fırın kabak mücver yazıyorsunuz, önünüze gelen güvenilir birkaç blogtan tarifleri okuyorsunuz, sonra damak tadınıza göre harmanlayıp "atdötten fırın kabak mücver"i hazırlıyorsunuz.
Bizimkinin içinde un, yumurta, kabak, nane, kaşar, kabartma tozu, tuz, ince kıyılmış taze soğan vardı.

Hadi afiyet olsun:)

(Cenk'in üzerine çorbasının tarifini verecek değilim, iki cihanda yatacak yer bulamam vallaha :) En iyisi bir tık ile onun çorba kadar nefis sunumuna ulaşın.)

3 yorum:

kuzunun annesi dedi ki...

Çorba banada fazla domates sosu tadı verince ben corbqya süt ekledim biraz ama katletmiş oldum çorbayı anlayacagın . Bizim evde sütlü versiyon hit almadı ,

ayak izleri-sevgi dedi ki...

ah ah ben senede 2 defaya bile razıyım ama benim adam hiç girmez mutfağa.. siteye de hemen bakıyorum..

k.i.s.d. dedi ki...

unla terbiye edilmesi elzem o corbanin:)) tarifi okudugumda aklimdan ilk gecen sey bu idi