Bayramlık traş önceki günden hazırdı.
Anne pazara yollanırken Arca da İlker'le berbere gitmişti.
Bayram sabahı erkenden bayramlıklar da giyilerek hazır ola geçildi.
Maalesef işler istediğimiz gibi gitmedi. Arca boğulur gibi öksürmeye başladı. Büyükanneannenin evinde iyice azdı ve biz apar topar acile gittik. En azından doktorlar ciğerlerini dinlesin dedik.
Bir şey yok dediler, ilaç ve antibiyotik yazıp gönderdiler. Kendi doktoru antibiyotiğe bile hayır dedi.
Ve böylece başladı, doğal iyileştirme süreci....
Ihlamura tarçın katıp kaynatıldı.
Odası iyice havalandırılıp, radyatör kapatılıp içerisi iyice nemlendirildi.
Kaynatılmış sütüne hatmi çiçeği katıldı. (Arca "fatma çiçeği" diyor)
Balına zencefil karıştırılıp macun yapıldı. Ayağının altına Vicks bile sürüldü.
(Bilsem pazardan kara turp alırdım. İçine bal koyup geceden süzdürdün mü öksürüğü kesiveriyormuş)
Herşey ama herşey denendi.
Şimdi ise durum bu...
Sürekli akan burnunu silmek için peçete kesmiyor. Dünden beri 3 rulo WC kağıdı gitti. Evin hemen her köşesinin manzarası bu...
Arca bu hastalık ve bayram boyunca rüşvetle tanıştı. Çikolata ve çizgi film ile bolca kandırıldı.
Çocuğumun rüşvetçilikle ilgili şikayetlerini anlatacak olursam bu postu hatırlayacağım... Kendim ettim kendim buldum diyeceğim.