25 Ocak 2013 Cuma

Arca'nın çamaşırlarını yıkatmama sorunsalı

Arca’nın Şimşek Mcqueen hayranlığını bilmeyen yok. Şemsiyesinden donuna kadar her şeyi Şimşek ve arkadaşlarının resimleriyle dolu.

“Çocuğu bu yaşından markalı logolu mutluluk objeleri ile tanıştıran ve hatta bunlara alıştıran tüketim toplumunun kölesi rezil ana baba! tüh Allah kahretsin” deyip de tükürene “yarabbi şükür” der, bir tarafıma sallamam. Zira annelik mevzu bahis olduğunda tükürdüğümü çokça yalamışlığım var ama “çizgi film karakterli objeleri evime sokmayacağım, kapitalizmin oyuncağı olmayacağım” demişliğim yok çok şükür.

Gel gör ki bu, işin b.kunun çıktığı gerçeğini değiştirmiyor.

Arca’nın Şimşek Mcqueen sevdası o kadar tavan yaptı ki, yazlık pijamalarını kış kıyamette giyeceğim diye diretti. Hızlı çözümler ve gereksiz işler müdiresi Yeliz, kışlık pijamalarının üzerine giymesi koşulu ile olası bir krizin eşiğinden döndürdü küçük beyi.

Bkz. “yaz- kış aynı pijama” konulu görsel.

Krizler bununla kalsa iyi. Arca ne yaptı ne etti kendine bir çekmece edindi ve Şimşek Mcqueen’li tüm giyeceklerini bu çekmeceye özenle tıktı. İyi dedik demek koleksiyonculuk yapacak, bugün gelene gidene Cars karakterli kıyafetlerini gösterir, büyüyünce kızlara pul koleksiyonunu. Üstünde durmadık.

Ta ki yer cücesi boyundan beklenmeyecek bir arıza çıkarana kadar.

Önce “kimse bu çekmeceye dokunmayacak!” dedi. Eyvallah dedik. Sonra oradan giyindi, kıyafetleri kirletti, “kimse bu çekmecedeki kıyafetleri yıkamayacak!” buyurdu. Hop dedik hemşerim ne iş?

Anlatmıyor da, taktı yıkanmayacak diye. Birkaç defa NA gayri ihtiyari yıkamış, arızanın babası çıktı.

Üstüne inatlaşma turları başladı. Cüce der “yıkanmayacak” anası der “yıkanmazsa kirli kirli giyilmeyecek” böyle uzun bir süre gitti. Laf aramızda işime de geldi, bu hadiseden sonra üzerine giyecek bir şey kalmayınca, sıradan kıyafetler aldık, sorarsa eh giymiyorsun yıkatmıyorsun deyiveriyorduk. Oh alan memnun satan memnun… diyeceksin... deme!

Kokmaya başladı çekmece. Yıkatmıyor inat cüce. Sohbet arasında birkaç defa “elde yıkayabilirsin” laflarını yakalayınca, bu işte bir iş var dedim. Hayır tabii ki elde yıkamam, NA’cığıma da yıkatmam, hangi devirdeyiz kardeşim yok artık!

Pek keyifli bir muhabbetin arasında olay tüm çıplaklığı ile çıktı ortaya;

Y: Çok seviyorsun şimşekli t-shirtlerini.

A: Evet!

Y: Ben de bu kırmızı pijamamı çok seviyorum, sıcacık tutuyor bacaklarımı, hiç çıkarmak istemiyorum ama çok giyince hep kirleniyor. Ama yolunu buldum, n’apıyorum biliyor musun?

A: N’apıyorsun?

Y: Bir tane yedeğim var, bunu makineye atıyorum, hoop…

A: ATMA ÇAMAŞIR MAKİNESİNE ATMA!

Ohhhh yeah!dökül bakalım cüce!

Y: Hmm yıkanabilir ama makinede yıkanmamalı diyorsun?

A: Çamaşır makinesinde delikler var, pijamanı yutar o delikler sonra pijamasız kalırsın.

Kıyamam meğer bizim oğlan makinenin en sevdiği kıyafetlerini yutacağını sanırmış. Adamım benim ya: )

Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim;

ulan var ya polis olacak kadınmışım ben, sorgu odasına tıktığımın ağzından işkencesiz bütün olayı alırım. İşkence lazım olacak olursa da muhterem kocamı çağırırım, sakin sakin konuşur, hayatından bezdirir suçluyu ben konuşturamazsam bile o mutlaka konuşturur.

11 yorum:

nil dedi ki...

:))) son cümlede ne dediğini net anladım ama kelimeye dökemiyorum, o sakinlik, o sakinlikteki ısrarlılık, yavaş yavaş hallere ben de deli olanlardanım,kesin uzun sürmesin diye dökülürüm...Sakin adamdan bile dellenebilen kişiliklerimizde var bir yamukluk :)

kıyamam yaaa, neler oluyor iç dünyalarında.. Ne kadar seviyor ki, sahip çıkıyor, koruyor..Canım yaaaa....

Gulcin dedi ki...

hakli cocuk!
makina benim de coraplarimi yutuyor! en sevdigim tigerli corabimin teki yok cikmadi makinadan. evet bu yasta tigerli corabim var benim ve teki gitti diye uzuluyorum :) Makinayi tehdit ettim bir sonraki yikamada onu bana geri ver diye. Ozana da ac makinayi bakalim dedim baska yerden cikar dedi umursamadi zaten beni. Dertliyim! Arca gel beraber takilalim ya :)

Nil dedi ki...

Ağır kanlılık işkencesi. tüylerim diken diken oldu.

Çocukların hayal dünyasını çözmek hakikaten ustalık. tebrikler harika iz sürmüşsünüz. :)

Adsız dedi ki...

bence the closer daki kadın dedektif gibisin:) mercan

zero dedi ki...

Karnimi tuta tuta guldum:))))) boyle anaya boyle velet! Komiklik bâbında:))))

N.T dedi ki...

Buna etkili dinleme diyorlar şekerim :))) Thomas Gordon görse madalya takardı :)

yeliz dedi ki...

Of evet sinir oluyorum :)

yeliz dedi ki...

Bir şey diyeyim mi var öyle bir şey arcanın bebekken çorapları hep tek kalırdı demek arca çözmüş olayı:)

yeliz dedi ki...

Bilmez miym nehircim thomas gordonu bilmez miyim?
Vaktin olursa bir bakhttp://gununcorbasi.blogspot.com/2012/11/sevmiyormus-sevmezsen-sevme-len.html?m=1

yeliz dedi ki...

Hahhahah

yeliz dedi ki...

Cümlemizi korusun amin:))