3 Ocak 2013 Perşembe

Argo mu? puhahhaha

Zaten diri ficudumdan eser kalmadı bir pelte yığınından beterim bir de sabah gündeminden öğrendiklerim, iyice dayak yemişe döndürdü beni.

Çocukken okumadığıma hayıflandığım birkaç kitap var: Küçük karabalık, şeker portakalı, fareler ve insanlar, küçük prens… Hüzünlü Kemalettin Tuğcu’lardan ya da klasiklerden ziyade benim favorim Aziz Nesin ve Muzaffer İzgü kitaplarıydı.

Arca sayesinde Küçük karabalık ve Küçük prens ile tanıştım, hiçbir şey için geç değildir, hele okumak için! Gel gör ki, yaşı gelsin alalım beraber okuyalım dediğim Şeker portakalı ile Fareler ve insanlar “sakıncalı” imiş.

“Ananı da al git” düşünce yapısı ile bilinen bir yönetim için oldukça ilginç bir gerekçe ile: ARGO.

Kim sakıncalı bulmuşsa, etme eyleme güzel kardeşim, bu ülkenin en tepesindekiler kutup ayılarından atıp tutuyor, argo konuşmayı erdem sayıyor, argoysa gerekçe, baş tacı edilir o kitap, kraldan fazla kralcılık ediyor, boşa kürek çekiyorsun. Sen gel gece yarılarına kadar balolarda sürten Külkedisini yasakla, yedi küçük adamla nikahsız yaşayan Pamuk prensesi, onlarca erkekle takılan Şirine’yi, eve prens atan Rapunzel’i yasakla! Argo margo geç bunları!

3 yorum:

Adsız dedi ki...

eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmeyelim yeliz:)
baisy

yeliz dedi ki...

Hahahah harbiden yav bak bu hiç aklıma gelmemişti :)))

annelikokulum dedi ki...

Yazınızı çok beğendim.Ellerinize sağlık.Arca'yı da öperim.Sevgiler ve aydınlık yarınlar inşallah:((