19 Şubat 2015 Perşembe
Yuva
Evvelden anlatmıştım, benim okuma köşesi bir yuva aslında. Evdeki pipililer maç izleyecekse ya da tepişecekse, ben köşeme kaçıyorum, hatta bazen yüzsüzce kulaklıklarımı takıp izole oluyorum. Yuva lan işte!
Atuan mezarları
Şahsı hatırlamıyorum ama Ursula'nın istisnasız her kitabını okurken Deniz'i düşünüyorum. Adını instagramda atuan yapan Denizi. Ursula = Deniz benim için.
18 Şubat 2015 Çarşamba
İdam diyorsunuz da...
Özgecan kardeşimizin katlinden beri bir idam çığırtkanlığıdır gidiyor. Bence tecavüz ve kadın cinayetlerinde idam çok hafif bir cezadır, hayal gücüm yetmiyor tasavvur etmeye, etmeyeyim de zaten ama çok acılar çektirilmeli çok...
İdama karşıyım, sadece kolay bir çözüm olduğu için değil, çok hümanist olduğum için hiç değil, bu hükümet istiyor diye karşıyım.
17 Şubat 2015 Salı
An itibariyle
Feci hastayım. Perşembeden belliydi, yanak ve alında başlayan ağrı "ben sinüzitim geliyorum" demekteydi. Derhal randevu aldım. Durum vahimden bir seviye beri. "En iyi ameliyat yapılmayan ameliyat" tezini savunan doktorum ile "en iyi antibiyotik içilmeyen antibiyotiktir" düsturunu benimseyen hastası yani bendeniz, el ele verdik, iki gün sabredelim dedik. Burun yıkama, papatya buharı, dinlenme .... Reçete bu. Ama iki kutu antibiyotik de yazıldı, hani lazım olursa diye...
15 Şubat 2015 Pazar
#sendeanlat
14 Şubat 2015 Cumartesi
Özgecan Aslan
12 Şubat 2015 Perşembe
Dumur diyalog #138
10 Şubat 2015 Salı
9 Şubat 2015 Pazartesi
Bu hayatta kıvırcık arkadaşın olacak! - faydalı bilgiler kılavuzu vol.2
6 Şubat 2015 Cuma
“İyi ki doğurmuşum”
5 Şubat 2015 Perşembe
#2015te15yeniblog
4 Şubat 2015 Çarşamba
hayal bu ya...
Tefeydi tüfeydi, bunları benim şirket umursamaz idi, olmuyor haliyle...
Sen maaşına zam yapılamasa da kira zammını, efendime söyleyeyim en kralından enflasyon geçirmesini (hayır hiçbir ekonomist - bak iktidar yanlısı demiyorum- beni enflasyonun 8 bilmem kaç olduğuna inandıramaz! Bana pinpon topuyla, soba borusuyla gelene pinpon topu, soba borusu... anladın sen onu) kira artırımına yansıtacaksın. Allahın emri.
3 Şubat 2015 Salı
Faydalı bilgiler kılavuzu Vol.1
- Manikür için para mı veriyorsun? O yoooo!!!
- Kıvırcık bir arkadaşın olacak! Buklen yere gelir, sırtın yere gelmez!
- Limonun gençleştirici etkisini bilmeyen var mı?
- Beni dinle, otobüsü kaçırma ya da salak gibi durakta bekleme (izmirliysen tabii:P)
- Yoksa sen hala annenin blog kumanda paneli üzerinden post mu yazıyorsun?
??????
Günün çorbası, hiçbir fedakarlıktan kaçınmayarak son zamanlarda işine çok yarayan pratik, pratik olduğu kadar ucuz, ucuz olduğu kadar sağlıklı, sağlıklı olduğu kadar...
Neyse sonuçta birazdan okuyacaklarınız, tarafımdan uzun süre denenmiş ve de önerilmeye hak kazanmış ürünler ve yöntemlerdir.
An itibariyle..
Pazartesi pazartesi ikinci birayı (50 cc) dikmiş durumdayım dolayısıyla bundan sonra yazacaklarımdan mesul değilim.... Üstelik yanına bir paket çiğdem (çok tuzlu) götürdüm, yani dudaklarımda bir silikon etkisi var, üç yüz otuz üç deyince ben bile kendimden etkileniyorum, düşün yani nasıl bir seksapel:))))
1 Şubat 2015 Pazar
Şu anda kendisine acayip kızgınım!
30 Ocak 2015 Cuma
#2015te15challenge : açıklamalı tam liste!
29 Ocak 2015 Perşembe
Dumur Diyalog #137
28 Ocak 2015 Çarşamba
Kitap yorumu: Fi
Bugüne bugün meşhur bir bilogır var karşınızda ona göre!
Fi hakkında yorum yazıyordum. IG’de kitap paylaşımlarını bayılarak takip ettiğim fuufu’ya yazı içinde link verecektim, yani IG profil linki lazım. Kendisini google’ladım. Ekşi Sözlükte de bir entry’si varmış. Güzel ve doğru bir entry yazmışlar, hoşuma gitti.
26 Ocak 2015 Pazartesi
Okumak Türk erkeğini bozar mı?
25 Ocak 2015 Pazar
hepimiz ölecek yaştayız
Özledim
21 Ocak 2015 Çarşamba
Çocuk kitabı yorumu: -mış gibi
20 Ocak 2015 Salı
Yoğum ben yoğum!
16 Ocak 2015 Cuma
Senin evin neresi?
15 Ocak 2015 Perşembe
Kadın okuyacak kadın çalışacak!
Hadi hodri meydan!
"Bu bloğu nasıl keşfettin" sorusuna gelen yanıtlar çok ilginçti, zamanınıza klavyenize sağlık. Oturdum tek tek not aldım, tekrar tekrar okudum, gülmek yok! Gülene dalarım! İnsanın mutlu olmak için tutunduğu bazı küçük şeyler olabilir, anlayışla karşılayınız rica edeceğim, üstelik ben burasını ve okuyanları çok önemsiyorum.
Baktım bloğu okuyanlarda iş var, (okuyucu kitlem son derece elit bir kesim desem? Islak odunla kovalayan olur mu:P) ben de bokunu çıkarayım dedim, allah biliyor ya bokunu çıkarmakta üstüme yoktur!
14 Ocak 2015 Çarşamba
Yerdeniz Büyücüsü
13 Ocak 2015 Salı
yorgunum dostlarım yorgunum yorgun
9 Ocak 2015 Cuma
Uzman görüşü iyidir: Papyon
7 Ocak 2015 Çarşamba
Soru: nasıl keşfettin?
Bugün keyifsizim. Aslında çok da değil, yani bilmiyorum.
Çok emek verdiğim çok da keyfimi kaçıran şu yarışmayı kazanamadık. Aslına bakarsan, hiç de umrumda değil, hatta üzüntümün üzerine öyle içten bir "artık kazansak da önemi yok hatta kazanmayalım daha iyi" demiştim ki Allahın sevgili kulu olarak bu duam kabul olacağına neredeyse emindim. Zira bu yarışma ile ekipçe motivasyonumuzun artması hedeflenmişti ama iş başka yönlere gitti. Neyse, o defteri kapattık, işimize bakalım.
Yeni yıla başlamak için iyi bir haber değil.
Haminne
5 Ocak 2015 Pazartesi
Tatildi güzeldi bitti
31 Aralık 2014 Çarşamba
Unutmadım tabii ki!
Kapanış
Wish list mi? O da ne? Bundan böyle mücadele, hedef vesaire...
Geçen yıl biterken baktım, liste bile yapmamışım. Sadece 50 kitap okuma mücadelesine girmişim, 46 adet ile seneyi bitireceğim. Hmm fena değil. Son 80 günde 80 şükür vesilesi ile hayatıma olumlama getireceğim demişim, bugün son on adetlik liste ile bunu da tamamlayacağım. Başka? Yok.
Sanırım "wish list" kavramını hayatımdan çıkarıp "challenge" kavramına yoğunlaşmalıyım. Demek ki mücadele hedefim olmadan dilek listeleri dilek olarak kalıyor...
30 Aralık 2014 Salı
Pazar şükürleri
29 Aralık 2014 Pazartesi
şükür anları
25 Aralık 2014 Perşembe
Şükretmek için onyüzbinmilyon vesile
24 Aralık 2014 Çarşamba
Ah be Deniz ah be çocuk!
23 Aralık 2014 Salı
Çocuk Medyası medya okur yazarlığı kavramının altını çiziyor
22 Aralık 2014 Pazartesi
Bir gün izin asla yetmez
Bence de:) planımı seveyim. Ama hepimiz biliyoruz ki hayat planlar yapanlara nanik yapan çok affedersin dötün teki.
21 Aralık 2014 Pazar
And the winner is....
Yorumlar üçer beşer geliyor, allaahhh nasıl seviniyorum. Güzel sözler, gülümseten cümleler. Derken Pelin'in yorumu geldi, koptum gülmekten. Hafiften fırça atıyordu bana, niye İlker'den bahsetmiyorsun diyordu. Aha işte yorum da burada:
18 Aralık 2014 Perşembe
Dumur diyalog #136
Şimdilik sadece çok teşekkürler ... ----
Diyaloglar birikmiş aman yazayım İlker kızıyor (sadece diyalogları okuduğu için. Pis:P)
Piyano dersi sonrası yeni bir alışkanlık edindik, çıkartma alıyoruz. Bu ara sticker takıntısı var, odasındaki dolabın üzerine yapıştırıyor ve benim Arca'nın sanat anlayışına aklım ermiyor, henüz onun seviyesine erişemedim. Cumartesi Tea&Pot'a uğradık, malum hediye meselesini konuşacağız. Yanında da kırtasiye dükkanı var, Arca durmadı tabii sticker standının önündeyiz. İki taneden fazla alması yasak zira dükkanı satın alsan haftaya yine isteyecek. Zaten yanımda da ikisine yetecek kadar para var.
Y: Olmaz Arca bu üçü arasından ikisini seç bak bu 4 lira öbürü de 2,5 lira tamam işte. Bu 2,5 liralık iki tanesinden birini seçebilirsin mesela.
16 Aralık 2014 Salı
Varlığım varlığına armağan olsun:)
12 Aralık 2014 Cuma
Çocuklarla konuşarak iletişim
Seveceğimi herkesin bildiği bir romanın öyküsü
10 Aralık 2014 Çarşamba
Çavdar tarlasında çocuklar
Birkaç yıl önce bir roman yazmaya başlamıştım. -Güleni çok pis tepelerim- Aklımda yazıyordum. Arabayla otobanda giderken yüksek sesle hikayeyi kendime anlatıyor, gözümde canlandırıyordum. (trafik canavarını uzakta aramayın) Bir kısmını da bilgisayara aktardım, allah için tembellik etmedim. Yazmaya bir süre ara verip araya da birçok başka mesele girince, roman ikinci plana atıldı ve sonunda yazdıklarım, bilgisayardakiler yani silindi. Evet, salağım ben sildim. Şimdi gülmek serbest! Tepelemeyeceğim, söz!
9 Aralık 2014 Salı
Şuşu, Can ve Dörtteker
8 Aralık 2014 Pazartesi
#dolapbuluşması : Bir dolap kitap, Dünyalı Dergi ve diğerleri...
5 Aralık 2014 Cuma
Tarihte dün
Arca bir sene evvel, okuma öğrenmek istediğini söylemişti. Okuyan arkadaşları filan varsa demek özendi dedik, üzerinde durmadık. Ama çok sıkıştırdı. Ben de öğretmenini aradım. Öğretmeyin, biz öğretmiyoruz ama tabu haline de getirmeyin, sorarsa söylersiniz, diye görüş bildirdi. Peki… Arca soru sordu. Hem de çok. Biz de cevap verdik. Bir ara kitapları heceleyerek okuttu, okuduk. Yani gel otur yanıma öğreteceğiz demedik, o da demedi. Süreç bir oyun gibi, soru cevap gibi gelişti. Hatta öyle yavaş gelişti ki nasıl bir anda kelimeleri okumaya başladığını anlamadık. Hatta bir ara ukalalık yapıyordu, kendi öğrenmişmiş.
Hiç böbürlenme Arca, her çocuk, her kafasına koyduğu, ilgi duyduğu alanda başarı gösterebilir, yeter ki, istesin, yeter ki sevsin ve üzerinde emek harcasın.
Yüz vermiyoruz ama hoşumuza da gitti ha, otu boku bize okutturuyordu, artık "a kendin okuyuver" diyorduk.
4 Aralık 2014 Perşembe
Barış Bıçakçı - Bizim büyük çaresizliğimiz
6 yaşa doğru Arcatomi
Akşam mercimek yemeği üzerine köfte makarna ve üzerine pasta yiyebilmekte, sabah kalktığında ilk lafı "acıktım" olabilmektedir. Biz de hiç pisboğaz değiliz kime çekti bilmem:)
6 yaşa doğru Arcatomi, sanat ile spor arasında gelgitler yaşamaktadır. Canhıraş çizmekte olduğu resmine ara verip koşar adımlarla ekran karşısındaki yerini alır, maç başlamıştır. Hangi maç mı? Fark etmez. GS, FB, BJK ve hatta Mersin İdman Yurdu maçları aynı şevkle izlenir. Hatta maçın futbol maçı olması bile gerekmez. Tenisten hentbole geniş bir yelpazede sporun her dalına ilgi duyar. Hatta "ilgi duymak" tam anlamını vermedi bak, Arca'nın spor müsabakalarına gösterdiği tepki ilgi duymak gibi sıradan bir şekilde tarif edilemez. Hatta hiç tarif edilemez.
3 Aralık 2014 Çarşamba
Şükür vesilesi üçer üçer bebeyim!
2 Aralık 2014 Salı
Mevsimi geçmeden Girit kabağı
O leziz koyu yeşil minik kabaklar, körpe.
Pazarda gördüm mü almadan geçemiyorum ki ben o pirinçli kabak yemeğini sevmem.
Dolmasını da pek sevmem. Ancak mücver olacak ya da acılı kavurma, yanına yoğurtla.
Bu körpe kabaklar ise en güzel salata oluyor. Aslında kolay ve bence herkes biliyor. E kadın ne demeye yazıyorsun diyebilirsin.
1 Aralık 2014 Pazartesi
Aralık olmuş 1, şükür kalmış 29.
Kağıt bebekler, bir Julia Donaldson klasiği olmaktan çok öte bir kitap
Bir çocuk kitabını satın almam için onu Julia Donaldson'ın yazmış olması oldukça geçerli bir sebep. Sanırım Mağara Bebeği isimli kitabı dışında bizde hepsi mevcut. Kendisine hayranlığımın boyutlarını anlatabilmenin bir yolu olsaydı, emin ol denerdim ama benim gibi bir gevezenin bile söyleyecek kelime bulamaması, evet hayal etmesi güç biliyorum, gibi korkunç bir gerçekle karışı karşıyayız sayın seyirciler. (ve o gevezenin söyleyecek kelime bulamamasını anlatmak için bile onlarca kelime tüketmiş olduğu da gözlerden kaçmadı)
Kağıt bebekler
Kağıt Bebekler, Julia Donaldson |
29 Kasım 2014 Cumartesi
Şükürlerden bir demet..
Ağlamak güzeldir, birlikte ağlamak daha güzeldir...
İlker'in askerde olduğu dönemdi. Annem İstanbul'daydı, birlikte Carousel'e sinemaya gittik. Babam ve oğlum. Film bu. O zamanlar Çağan Irmak'ın seyirciyi ağlatma konusundaki üstün yeteneğinden filan haberdar değiliz, giyindik süslendik ana kız film izleyeceğiz.
Sonuç belli tabii, ağla ağla içimiz çıktı. Şimdi ben Cars filmindeki o Şimşek Mcqueen'in kazadan sonra Kral'ı iterek yarışı bitirmesini sağladığı sahnede böğüre böğüre ağlamış bir insanım, "babam ve oğlum" filminin üzerimdeki etkisini düşün, düşün yav o kadar hayal gücünün sınırlarına dayanmasına gerek yok.
27 Kasım 2014 Perşembe
Zamansızlık mı o da ne?
Şimdi bizim genel merkez bir yarışma düzenliyor.
Yenilik kategorisinde de bizim ekip yarışmaya giriyor.
25 Kasım 2014 Salı
Dumanı üstünde şükürler hmmm misss
İlker, dün sabah 10:00 uçağı ile İstanbul’a gitti. Arkadaşı ile birlikte birkaç işi vardı, biraz da gezdi, rakı balık, derken gece 23:55 uçağı ile döndü. Sabah tabii kendisiyle görüşmedim, uyuyordu, saatini kurdum, çıktım. Sonradan beni aradı ve "TAKDİR EDİYORUM" dedi. Eder, kocam diye demiyorum, beni her zaman takdir eder. Niye lan, dedim. (hayır yani bileyim, bu defa niye)
24 Kasım 2014 Pazartesi
İlk öğretmenim
21 Kasım 2014 Cuma
Mazhar
Arafta mısın?
18 Kasım 2014 Salı
Birikmiş şükürlerim var!
Kişisel mim
Blog açma hikayeniz nedir?
İzmir Gourmet Guide Blog yazarları buluşması
17 Kasım 2014 Pazartesi
Tanıştırayım: Suna
Bu elimde görmüş olduğunuz arkadaşın adı Suna. Bu ismi ona ben verdim. Bir ay birlikteymişiz, ayrılmayacakmışız. Doktor civanım öyle buyurdular, ayrılmayasınız dediler, günde 3-4 defa sıkınız, drenajınızı artırınız şeklinde rica ettiler. Eyvallah... Eh madem münasebetimizin derecesi pek yakın pek samimi olacak, arkadaş belledim kendisini ve hatta bir kimliğe kavuşturdum. SUNA.
An itibariyle
13 Kasım 2014 Perşembe
Ödev meselesi- ne kadar dahil olacağız?
Dumur diyalog #135
Orada da anlık diyaloglar paylaşmışım, bloga koymazsam olmaz:)
12 Kasım 2014 Çarşamba
Bunu da mı görecektik? #80şükürvesilesi'nde flaş flaş!!
---------------
Bunu söylediğime inanamıyorum ama saçlarım, saçlarıma şükürler olsun.(31)
11 Kasım 2014 Salı
#80şükürvesilesi 30 numero İstanbul Kitap Fuarı'na gelsin!!
Sinüzit, burun estetiği, tesadüfler ve daha niceleri
10 Kasım 2014 Pazartesi
Burada buracıkta dursun fotoğrafları
9 Kasım 2014 Pazar
Fotokitap
8 Kasım 2014 Cumartesi
Beddua sevmem ama "allah belanızı versin!" Net!
Beddua sevmem ama küfür severim, gün yüzü görmemiş küfürlerim var benim ben o küfürleri içimden söylüyorum, buradan sadece bela okuyabiliyorum! Şerefsizler!
#80şükürvesilesi : kefir
Haftalar önce sinüzit başlamıştı, antibiyotiğe gerek kalmasın diye, sinüs rinse ile kanalları açayım derken kulağa kaçırdıydım hani İsmet İnönü'ye bağlayınca doktora gitmek şart olmuştu.
Korkunçtu, detaya girmeyeceğim. Daha korkuncu doktorun bana uçak seyahatinin sakıncalı olduğunu söylememiş olmasıydı. İkinci randevuda "ya ben hiç düzelmedim hele İstanbul sonrası daha bi fena oldum" deyince doktora ayyy sana uçak yasaktı demez mi? Sorsaymışım. Haydaa ne bileyim arkadaş müneccim miyim! Sen söyleseydin. Hatta rapor yazsaydın ben de o zaman sorardım seyahatim var toplantım var derdim. Ay neyse hiçbir iyileşme yok tabii, ikinci kutu antibiyotik. Bir de ağırmış şerefsiz. Doktor kanlı ishal olursa hemen ara dedi ya bir tırsmışım ki sorma.
Sabahları yarım limon sıkılmış sular içiyorum vitamin olsun. Meyveme sebzeme etime dikkat ediyorum. Bu antibiyotikler şimdi karaciğerimi ne etti acaba, bağırsak mukozasının içine etti mi, diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.
Çare drogba değil çare kefir:)
7 Kasım 2014 Cuma
Kavanoz ve iki fincan kahve
Eh sen yapıyordun, diyeceksin, doğru yapıyorum, çok da iyi geliyor ama benimkiler kültür fizik hareketlerine dönüyor artık. Özellikle nefes egzersizlerine ihtiyacım var, onu da kendim yapamıyorum. Neyse işte iki derse katıldım bile.
Gerçi bu üçüncü hafta ve ben iki istanbul seyahati bir Arca bir de bizzat kendi hastalığım yüzünden dersleri kaçırıyorum ama olsun, harika bir hocam var. Ondan daha sonra bahsedeceğim, çünkü bence hikayesi yazılası bir kadın, Deniz.
Deniz tüm öğrencileriyle bir whatsapp grubu kurdu, bize yoga ve hayata dair hemen her konuda bilgilendirme mesajları gönderiyor. Geçenlerde çok insanın bildiği ama benim ilk defa okuduğum bir hikayeyi paylaştı. Benim gibi bilmeyenler vardır diye ve sonra tekrar tekrar okuyayım diye buraya koyuyorum. Evet dönüp dönüp eski yazılarımı okuyorum ben, hiç dalganı geçme, dalarım!
Buyurunuz hikaye:
6 Kasım 2014 Perşembe
Yemek mimi takdimimdir!
MAKARNA!! Öyle vallaha… Ama sade değil, üzerinde mutlaka sos olacak. O sos hakkında araştırma yapılacak, olası malzemeler hakkında sohbet edilecek, istişarelerde bulunulacak, tabii muhteremle… İtalya’ya gittiğimde kendimden geçmiştim. Sırf makarna için bile İtalya’da yaşayabilirim.
#80şükürvesilesi : Bisiklet
5 Kasım 2014 Çarşamba
Çocuklara okuma alışkanlığı nasıl kazandırılır? Uyku öncesi kitap okuma ve diğerleri
4 Kasım 2014 Salı
Şükür vesilesinde on numero beş yıldız bir vesile : Yeşim the sister!
Zor çocuk yoktur, çocuğunu iyi tanımayan anne baba vardır.
3 Kasım 2014 Pazartesi
Yaşasın kendi kendine uyuyan çocuk!!
2 Kasım 2014 Pazar
#80şükürvesilesi nr17
Kitap kulübü ile ilgili şükredecek bir 80 vesile daha bulabilirim. Ama bugün "Tutunamayanlar"ı okuma hevesini ve cesaretini verdiği için şükrediyorum. Allah biliyor ya yıllardır kaçıyordum ama saklanamadım işte...
Bazen kopuyorum bazen önünde saygıyla eğiliyorum. Hala duygularım karışık ama eminim ki daha çok ertelerdim bu kitabı. Ne iyi oldu da son toplantıda Oğuz Atay çktı ne iyi oldu da gaza gelip bu kitabı seçtik...
30 Ekim 2014 Perşembe
Kurabiye
29 Ekim 2014 Çarşamba
Anneleri ağlatma garantili 5 kitap
Siz ağlar mısınız bilmem ama ben garanti ağlıyorum!
Sondan başlayalım geri sayalım:
28 Ekim 2014 Salı
Çıntar (çintar, melki)
27 Ekim 2014 Pazartesi
Tezgah sohbetleri
Şükredecek ne kaldıysa artık
26 Ekim 2014 Pazar
Ömrümün yarısı
Kitaplara aşığım ama o hiç sevmez, on sekiz senedir tanırım, elinde tek kitap görmedim.
Balerin olmak isterdim, bale gösterileri izlerken kendimden geçerim, gözlerim bile dolar, ama o nefret hatta alay eder. Kuğu Gölü balesini puhahaha şeklinde terk etmek zorunda kalmışlığımız var.
Benim öz evladım bana ninni söyletmezken, onun sesini dinlemek için çocukken düğünlere orgunu taşırlarmış.
Futboldan hiç anlamam ama o müthiş oynar (öyle diyor, izleyenler)
Atletizm takımına ite kaka girmiş, koşturmuyorlar yüksek atlama yaptırıyorlar diye kaçmıştım takımdan. O milli atletmiş lisedeyken.
Beden dersinde arkadaşlarım turnikeyi benim atmamı isterlerdi, - dalga geçmek için - , o lise basketbol takım kaptanıydı.
Sporun hiçbir dalına ilgim yok ama o Eurosporttaki ne idüğü belirsiz karşılaşmaları, GS’ın 1984 yılı maçlarını izler.
Benim kitaplığım var, onun film koleksiyonu.
24 Ekim 2014 Cuma
#80şükürvesilesi Nr 12-13
Tutumlu ol canımı ye! tutumluanne.com
23 Ekim 2014 Perşembe
“Beni asla bırakma”
#80şükürvesilesi Nr 11: SÜMÜK
22 Ekim 2014 Çarşamba
Dumur diyalog #134 ve #80şükürvesilesi Nr 10
Y: Arca işte bunlar hep küresel ısınma, bu mevsimde böyle sıcak olur mu ya?
A: Biliyorum babam yüzünden
Y: Nasıl?
A: Babam hep ışıkları açık unutuyor
..................
21 Ekim 2014 Salı
#80şükürvesilesi Nr 9: ARMUT
O “an”ı çalıveriyor, bir fotoğraf karesine hapsediyor ve sanatçının çektiği her karede en azından bir öykü gizleniyor. Belki bir portre çekiminde de hikayeler yakalayabilirsin ama sokakta yaşam var, sokaktaki öykü başka.